Rusya’nın kontrolü dışında olmak gerekiyor


Çerkes ulusal hareketinin repatriasyon (dönüş) konusunda Rusyanın kendi belirleyeceği her türlü önkoşulla bir anlaşma zemini arama girişimi hatalıydı. Neredeyse çeyrek asır sonra kabul etmek gerekir ki; sorunun benzeri şekilde ortaya konması ulusal onurla bağdaşmadığı gibi etkilide değil. Şimdi artık Çerkes 'geçiş-ulus'unun’ yeni kurumlarının inşasını düşünmek gerek.

Rusya, Rus imparatorluğunun suçuyla sürülmüş yüzbinlik Çerkes toplumunun bulunduğu Suriye’deki savaşın sebep olduğu ölüm kalım durumundaki repatriasyon (dönüş) çağrılarına sağır kaldı. Rusya’daki Çerkes aktivistler tarafından, sıradan göçmen haklarıyla vatana tahliye edilen bin beşyüz kişi bile Moskova tarafından bir 'sorun' olarak görüldü. Farklı haklarla ve daha fazla sayıdaki repatriasyona (dönüşe) şu anki Rus resmi makamlar izin vermezler.

2013 yılında belli oldu : Moskova, ta ki uzlaşmacı bir çözüm talep eden son Çerkesin Moskova için sorun oluşturmasına dek, hiçbir zaman Çerkeslerle gerçek bir diyoloğa girmeyecek. Kaldıki böyle bir sorun gözardı edilemez ve Rusya için olağan olan rüşvet, yıldırma ve şiddet gibi araçlarla etkisiz hale getirelemez.

İçinde bulunduğumuz yıl Soçi-2014 kış olimiyatlarında, halka açık bir şekilde Çerkesler üzerinde ayaklarını silmelerinin hiçbir anlamı yok yukarıda söylenenlerle kıyasla. Soçi sadece Çerkeslerin kendi özlemlerinin ,ilizyonlarının ve korkularının tasmasını takip ederek Rus yetkililerine kendilerini 'çözmelerine' izin vermelerinin gerçek sonucu.
Böyle bir utanç oldukça yararlı, utançla ilgili anılar irade ve mücadele ruhunu mobilize eder, memnuniyet için gerekli öfkeyi ve doğal bir çabayı oluşturur.

Fakat, 'var olmadan' dialoğun tarafı olabilirmisiniz veya en azından 'problem' olabilirimisiniz ?
Bugün için 'Çerkes' diye bir konu yok dünyada.

Neredeyse tüm büyük Çerkes topluluklarının yaşadığı (Türkiye ,Rusya ,Suriye ,Ürdün vs.) ülkelerde bulunan, nesillerdir Çerkes aktivizmini nötralize edip, siyasi platformdan uzaklaştırarak folklorik akıma kanalize etmeleri için, devlet eliyle beslenen 'Profesyonel Çerkesler' var.

Bu insanlar birbirilerini, utanmadan yüksek sesle 'sadece dünyadaki Çerkesleri Rusyanın çıkarlarına uygun kullanmak' için var olduğunu söyleyen Dünya Çerkes Birliğinin'nin (DÇB) bağrında buldular. Bunun yanı sıra, güya bütün Çerkesler adına konuşma 'hakkına sahip tek kurum' olduğunu iddia etme tekelciliğinide unutmuyor.

Birde bağımsız Çerkes aktivistler var uluslarötesi ağlarda birleşmiş, resmileşmekte zorlanan, belirli görevler konusunda kısa veya uzun süre konsolidasyon sağlayabilen. Bu özünde bir 'Çerkes sokağı', 'Profesyonel Çerkeslerin' bir türlü sahiplerinin emrettiği durağa (ahıra) süremedikleri, eylem gerektiren ve buna hazır olunduğunda değişime ihtiyacı şekillendiren.

Tekrarlıyorum içinde bulunduğumuz şu anda 'Çerkesler' konusu diye bir şey yok. Şu soruyu sormanın zamanı, eğer açıkça söylenecek olursa, 'Dünya Siyonist Kongresi'nin analogu Dünya Çerkes Kongresinin toplanması ve Dünya Siyonist Teşkilatı analogu Dünya Çerkes teşkilatını oluşturma. Neden zaman tarafından test edilmiş ve etkisi kanıtlanmış şema varken, teker yeniden icat edilsin? Açıkçası, bu kongre için delegelerin adaylığı, dünyanın bütün olası Çerkes yerleşim bölgelerini ve toplulukları kapsamalıdır, öncelikle Türkiyeden ki Çerkeslerin büyük çoğunluğunun evi, Rusyadan çünkü tarihi Çerkesya’yı kontrol ediyorlar ve sayısal olarak ikinci büyük nüfusa sahip ve Almanya çünkü Batı'da en yoğun nüfusa evsahipliği yapıyor.

Açıkçası böyle bir örgütün merkezi Rusya olamaz- böyle bir teşebbüs DÇB'nin utanç verici kaderine sahip olur. Türkiyeye gelince, bağnaz Kemalist milliyetçilikten uzaklaşarak epeyi yol aldılar fakat henüz tümden terk ettiklerini söylemek için çok erken. Almanya seçenekler arasından hem Türkiyeli, hem Rusyalı delegeler tarafından hemde Arap ülkeleri, ABD, İsrail, Avustralya vb. delegeler tarafından tercih edilir. Bu görüşe farklı ülkelerdeki onlarca Çerkes aktivistle yapılan istişare sonunda varılmıştır. Çerkesler şu anda, önümüzdeki yıl Düsseldorf'ta gerçekleştirilebilecek 'Çerkes Kongresi' organizasyonu için kendi içlerinde fikir alış verişinde bulunuyorlar.

Rusya'yla dialoğa girmeden önce Rusya'nın kontrolü dışında olmak gerekiyor. Çerkeslerin birgün Yeni Rusya için kaynak olabilecekleri (veya olmıyacakları) ihtimalini yok saymıyorum fakat direnmeyen bir şeye yaslanılmaz. 
İşbirliğine temel olması gereken karşılıklı çıkarlar sözleşmesi – artık koşulsuz sadakat yok. Bu aşama geçildi.

Kabard Andzor

Kaynak: ekhokavkaza.mobi/a/26698260.html

Çeviri: Huaj İbrahim