Canberk Apiş
Pek futbol izleyen biri değilim, hatta futbola maruz bırakılarak öğrendiğim şeylerin dışında pek bildiğim şeyler yoktur. Mesela ofsayt, tac, ceza sahası falan, hep maruz bırakıldığım ve sanırım hayatımın hiçbir yerinde benim işime yaramayacak bilgiler... bunlardan bir diğeri de "duvar pası"dır. Eğer bunu yanlış söylüyorsam lütfen düzeltin; benim bildiğim "duvar pası", amacı gol atmak olan bu oyunda, rakip takımın oyuncularını hızlıca geçmek için komplike bir şekilde topun bir oyuncudan diğer oyuncuya atılması ve hemen geri aynı oyuncuya dönmesidir.
Böylece, bunu yapan takım, rakip takımın savunmasında kendilerine engel olan oyuncuları hızlıca geçer. Neyse, ben hiç futbolla ilgili teknik bir şeyler yazmadım(malum 3F kuralında ki Futbolla ilgili ise teknik olarak değil, siyasi olarak ilgileniyorum), yazacak kadar bilgim de olmadı ve elbette yazmayacağım da... Başlıktaki "duvar pasları;" kısmen bu durumun özetidir, bunu anlatmaya çalıştım. Gelelim konuya...
Hani çok örgütlü bir halk değiliz ya, bu yüzden gündemde tutarlı bir yerimiz yok. Ara sıra; örgütlenme faaliyetleri canlanır, işte o zaman bazı entrikalar oluşur, o entrikalar; canlanan faaliyetlerin enerjinisi sömürür, öyle sömürür ki; faaliyetlere can katan tüm unsurlar sönümlenmeye başlar. Ne tamamen yok olur, ne de var denecek kadar hareket eder. Biçilmiş bir seviye, o seviyeyi aşmadıkça sınırsız tartışma ve hareket. Ne zaman ki biçilmiş seviye aşılır, o zaman bir şeyler olur. Hep olmuştur, bilmiyorsunuz diye yok saymayın! Kimi zaman toplu sürgün, kimi zaman aydınlar sürgünü, kimi zaman baskı ve hatta cinayetlere varmıştır.
Bu yüzden tarihte, belki de Çerkes toplumunun bir çoğunun bilmediği Gönen Manyaslar, 150likler listesi, Mektep kapatmaları, Hainler, Yayın yasakları, Mahmutlar, Özdenler ve belki adı hiç kayıtlara geçmeyenler.. söylemeye korkulmuşlar; Reyhanlı'da bir Çerkes Derneğinin, 1990larda, gizlice dil kursu vermeleri, onların bile engellenmeye kalkışılmaları.. ulusal değerlerimizi yontacak nice tezler, nice hiç yaşanmamış tarihler, o tarihi savunan tarihçiler.. Hepsi, hem bizden birileri hem de bizden olmayan birileri tarafından bilinerek ya da bilinmeyerek, bir amaç için paslaşılarak oluştu.
Bugün de oluşuyor. Bugün; kazananların propagandasına dönüşmekten ötesi olmayan bir tarihin tarihçileri, toplumları, farklılıkları çatıştırıp, sahtekarların pis işlerini görünmez kılma vazifesini üstlenmiş medya kuruluşlarının vuruş başına maaş alan kukla gazetecileri ve iktidar ya da muhalefet; sistemin aklama-aktarma merkezine dönüştüğü odakların kapıları içine girmek için her türlü aidiyet hissini sömüren yönetme gayesi ibraz eden örgütlerin yaptığı tek şey; her birisinin kendi kulvarında kendini popüler kılmak için birbirlerine attığı kısa paslardır. Her ne kadar birbirlerini demediklerini bırakmasalar da; her biri, bir diğerini yükseltir. Bunun bugünlerde (son yıllarda) Çerkesler üzerinde işleyen bu iğrenç tutumlarına şahidiz ve o görüyorum ki, birbirlerine verdikleri paslar işliyor. Bu duruma ne kadar daha tahammül edilebileceğini merak ediyorum.
Zira, daha çok yakın tarihte; açığa çıkan yalanları tarafından toplumumuzun hedefine oturmuş kişiler, bugün onlara verilmiş pas ile toplum tarafından sahiplendirilmeye çalışılıyor, bir de başka stadyumun tribünine oynayan birileri; sözüm ona halkımız için çabalamaktan başka gayesi olmamış bir zat, Çerkeslerin Türkiye'de etkili olduğu yerden, bir zamanlar "Şimdi Çerkesler mi çıktı" diyen bir yöneticiye sahip yönetme gayesi olan bir örgütten adayın adayı olmuşlar.
Ey mazlum halkım, sen ki kılıçlarla ve toplarla soykırımdan geçirilmiş ve çıkar anlaşmalarıyla yurttan yurda gönderilmiş, acılardan ve ihanetlerden tarihi olan koca bir halkın buradaki kopuntususun ya; o tarihte içinde, düşmanla paslaşan ve seni kullananları unutmadan hareket etmelisin. Sen ki; asırlar öncesinden temeli olduğu halde, bugün unuttuğun ulusal bilincine tekrar kavuşmadan; birileri için hep kahraman olurken, birileri tarafından da hep hain olacağını asla unutmamalısın. İşlerine geldiği kadar kahraman, işlerine geldiği kadar hain olmaktan bık ve usan artık. Uykuya daldığın tarihine uyan, yurduna ve insanlığına çevir yüzünü.. birbirleri arasında paslaşıp, seni kullananlara yüz çevir. Düşman ırksız, renksiz ve cinsiyetsiz! hem içeriden hem dışarıdan kuşatılıyorsun..
radikal.com.tr