Çerkes Dili ve Onu Konuşanlar Kurtarılabilir mi?


Paul Goble, 14 Aralık 2016 

İki yeni rapor Çerkes diline ve Çerkesce konuşanlara ilişkin uyarıda bulunuyor. Buna göre önümüzdeki on yıllarda Çerkes dili kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya. Çerkes ulusu da demografik bir çöküş yaşıyor. 

UNESCO Çerkes dilini “Kuzey Kafkasya’da önümüzdeki birkaç on yılda tamamen kaybolacak” diller arasında kabul ediyor. Gerekçe olarak konuşan sayısının azlığı, halkın parçalanmışlığı, Çerkes dilinin başta okullar olmak üzere kamusal alanda kullanılmaması sayılıyor (caucasustimes.com/article.asp?id=21525). 

Adigey’de aktivistler cumhuriyet liderlerine çağrıda bulunarak Çerkes dilinin korunması için özel bir yasa çıkarılmasını istediler.  

Böyle bir yasa 2007 yılında alınan ve Çerkes dilinin cumhuriyet okullarında okutulmasını zorunlu olmaktan çıkaran kararı etkisizleştirebilir.  

Ne var ki yasanın Türkiye ve Ortadoğu’da yaşayan çok daha fazla sayıdaki Çerkes’e faydası dokunmaz.   

Zira Çerkesler Türkiye’de kentleşiyor ve asimile oluyorlar. Aynı şey – İsrail dışında – Ortadoğu’da da yaşanıyor.  

Çerkesce terk ediliyor. Dilini asırlarca konuşmuş ulusla bağlar kopuyor. Dil sorunu alfabe anlaşmazlığıyla daha da ağırlaşıyor. 

Kuzey Kafkasya’da resmi makamlar Kiril alfabesini savunurken Türkiye’de çoğunluk Latin harflerini tercih ediyor.  

Kiril alfabesi Çerkes dilinin ses sistemini karşılamıyor. Ne var ki mevcut ders kitaplarının çoğu Kiril alfabesiyle yazılmış durumda. Ayrıca, Türk hükümeti Latin-bazlı Çerkesce ders malzemesi hazırlanması konusunda çok az şey yaptı. 

Gürcü kökenli bir Çerkes dili uzmanının önerisi şu; Kafkasya’da birleşik bir yurda dönüş ve “İsrail diasporası örnek alınarak” herkesin yoğun bir Çerkes dili eğitimi görmesi. 

İkinci bir rapora göre “bir zamanlar Kuzey Kafkasya’nın en kalabalık halklarından biri olan” Çerkesler şimdi sayıca az bir anayurt kesimiyle çok daha kalabalık bir diaspora arasında bölünmüş durumdalar. Ayrıca anayurt kesimi birbirinden kopuk adacıklar halinde yaşıyor (onkavkaz.com/news/1405-krest-cherkesskoi-demografii-v-chem-prichina-ugasanija-odnogo-iz-samyh-muzhestvennyh-narodov-ka.html). 

Aktivist Anzor Daur’a göre “Çerkesler bir demografik kriz yaşıyor. Doğurganlıktaki bu keskin düşüş Kuzey Kafkasya nüfusu içinde Çerkeslerin payının düşmesine yol açıyor.”  

1986 yılında her 1.000 Çerkes başına on yedi doğum, on birden az ölüm vardı. 2000 yılında her 1.000 Çerkes başına ölüm on beşe yükseldi, doğum dokuza düştü. Son 16 yılda durum daha iyiye gitmedi. 

Daur krize ilişkin olarak iki aktivistle konuştu.  

Adigey Adığe Khase’den Adam Bogus’a göre burada her yıl ölümler doğumları 700 ila 900 bandında geçiyor. Çoğu evlilik – başa baş eşiği olan – iki çocuk yapamadan boşanmayla sonuçlanıyor.  

Bogus’a göre Çerkesler diğer Kuzey Kafkasya halklarından çok daha kötü durumdalar. Bir yandan gelecekten umutsuzlar. Diğer yandan çocukları için çok yüksek beklenti içindeler. İslam’dan çok az etkilendiler, az çocuk yapıyorlar. 

Asker Sokh’a göre demografik kriz en fazla Kuzey Kafkasya’daki Çerkesleri vurmuş. Türkiyeli Çerkesler biraz daha az etkilenmiş. Ürdün ve Suriyeli Çerkesler neredeyse hiç etkilenmemişler zira her ailenin üç-dört çocuğu var. 

Sokh Kuzey Kafkasya’daki Çerkesler’in yüksek ölüm oranı sebebiyle endişeli. Yaşlı kuşağın ölüm sebepleri arasında alkol tüketimi başta geliyor.  

Sokh’a göre Sovyetler çöktükten sonra İslam’ın yükselişi umut yaratmış. İnsanlar Çerkes nüfusun artacağına ilişkin beklenti içine girmişler ama umulan olmamış. Çerkes gençliği Kuzey Kafkasyalı yaşıtlarına göre İslami kurallardan çok daha az etkilenmişler. 

Çerkesler demografik krizle mücadele etmek için topraklarını tek cumhuriyet halinde birleştirmek ve dönüşü teşvik etmek istemişler. Bu defa da Moskova engeline takılmışlar. 

Ne var ki Çerkes aktivistler pes etmemişler. Bu hafta iki ilginç gelişme duyuldu. Birincisi, Çerkes dili  

uluslararası dil öğrenme programı Book2 kapsamına alındı (natpressru.info/index.php?newsid=8349). 

Bu program sayesinde Çerkesce – aralarında İngilizce, Türkçe, Arapça ve Rusça’nın da olduğu – 49 dil üzerinden öğrenilebilecek. (Natpress portalı öğrenmeye başlamak isteyenler için program linklerini vermiş bulunuyor). Çerkes dilinde program Kafkasya’da hazırlandı ve diasporaya hitap ediyor.   

İkinci gelişme daha ilginç gelebilir. Kasım sonunda Iraklı Çerkesler bu ülkede yaşayan Çeçenler ve Dağıstanlılarla birlikte “Kafkas” adlı bir ortak dernek kurdular.  

Amaç – daha önce Iraklı Hıristiyanların yaptığı gibi – seslerini resmi makamlara duyurmaktı (al-monitor.com/pulse/originals/2016/12/caucasus-circassians-chechens-dagestanis-iraq.html). 

Grup özel bir yasa çıkarılması için çağrıda bulundu. İlginç olan nokta; Çeçenler ve Dağıstanlılardan daha az bir nüfusa sahip olan Çerkesler – üç grubun toplam nüfusu 15.000 kişi – bu grupların sayısal desteğiyle kendine yer açmaya çalışıyor.  

Çeviri: Dr. Ömer Aytek Kurmel