Caucasus Times:İnsan Hakları Mahkûmu Adnan Khuade


İnal Kardnov, Caucasus Times, 30 Ağustos 2016

Türkiye’li repetriant ve Çerkes Aktivist Adnan Khuade, Çerkes sorunu politikası içinde ilk siyasi mahküm olarak tarihte yerini alabilir.

Bakıldığında mahkemesi devam eden Adnan Khuade dosyası sipariş edilmiş bir karakter taşımakta. En son 24 Agustos’ta olan duruşmasına bakılınca;hakkında yapılan suçlamalarla ilgili mahkümiyet süresini kısaltıcı yeni bir yasada çıkmış olmasına rağmen tutukluluk süresini 3 ay gibi bir rekor süreye uzatılması, onun dosyasının aslında tarafına atfedilen basit bir suçun aksine politik motifler taşıdığını gözler önüne seriyor.

İnsan hakları örgütleri henüz daha onu bu sınıfa almamış olsalar da, yargılanmış olduğu mahkeme onun tüm sosyal ve fiili hayatını mahkumiyet altına alarak Adnan Khuade'yi insan hakları mahkümu haline getirmiştir.

Adnan Khuade Mayıs 2016 dan beri hapishanededir. Onun tutuklanması tamda Türkiye Rusya krizinin patlak verdiği, Rusya’da okuyan öğrencilerin Rusya da çalışan bir çok insanında zulme uğratıldığı zamanda olmuştur. Bu dönemde yaşananlara en büyük örnek; Adıgey üniversitesinin daha önce Türkiye’de ki üniversitelerle başlatmış olduğu Çerkes Dili ve Edebiyatı’nın Adıgeyli öğretmenlerle Türkiye’de eğitimi çalışmalarını bu kriz dolayısıyla durdurmuş olmasıdır.

Adnan Khuade trafik polisi görevlilerine rüşvet vermeye teşebbüs suçlamasıyla tutuklanmıştı. 16 Mayıs’ta ki ilk mahkemede onu rüşvet vermek suçlamasıyla dava ettiler. Daha sonra bu suçlama 20 Mayıs da değiştirilerek rüşvet vermeye teşebbüse dönüştürüldü ve en sonunda 24 Agustos’ta yapılan tutukluluk süresinin uzatılması kararıyla, tutukluluk süresi 3 aya çıkmış oldu.

Nat press’in konuyla ilgili verdiği bilgilere göre; onun avukatları mahkemeye, aslında ilk tutukluluktan itibaren onun tutuklu olarak yargılanması kararının haksız bir karar olduğunu söylediler. 

Bu açıklamaya göre, Adnan Rusya Federasyonu vatandaşı ve Rusya Federasyonu’nda yaşayan bir kızı, oğlu bakmakla yükümlü olduğu bir ailesi var. Bu güne kadarda herhangi bir suçtan cezası yok. Ayrıca çifte vatandaş olması onun tutuksuz olması durumunda kaçacağı anlamına da gelmemekte. Ayrıca önemli bir noktada, avukatlar mahkeme sırasında hakime suçlaması yapılan benzer suçlar konusunda 3 Agustos’ ta çıkan yeni bir yasa ile bu ve benzeri suçlara öngörülen mahkumiyet cezası artık eskisi gibi 6 yada 8 yıl olmayıp sadece 1 yılla sınırlandırılmış. Bundan da anlaşılacağı üzere artık ona öngörülen ceza ağır cezadan çıkıp hafif cezalara girmektedir. Yani aslında hakim istese bu duruşmanın yapıldığı gün onu tahliye edebilirdi. 

Nat press’in ilgili haberinde belirttiği gibi, galiba bu suçu sipariş edenler titizlikle tembihlemişlerdi ki hakim onu serbest bırakmadı. Çerkes aktivistlere göre, Adnan Khuade’ye yaşatılan tüm bunların esas sebebi onun sosyal ve politik alanda yaptığı faaliyetlerdi. O yüzdende mahkeme tüm sebepler olsa da onu bir türlü serbest bırakmadı.

Adıge Khase eski başkanı Boğus Adam bu konuda yaptığı açıklamada; ‘’ona yapılanların hepsi baskı ve zulümden başka bir şey değil, onlar istedikleri kadar başka suçlarda bulabilirler’’ diyor. Onun bu görüşlerine Çerkes aktivist Raşid Muğu da katılarak, "benim düşünceme göre tüm bunları Adnan’ın Soçi olimpiyatları ve soykırım çalışmaları sebebiyle yapıyorlar" dedi. 

Ayrıca hatırlayacak olursak, daha öncede resmi organlarca Adnan Khuade’nin evi ve işyeri defalarca aramalara maruz kalmış daha önce  yine medyada yayınlandığı üzere mağazasına gelen görevlilerle tartıştığı için kızı bir çalışanı ve kendisi 15 gün tutuklu kalmıştı. Tüm bu olaylar onun resmi organlarca daha önce kara listeye alındığını ve bu son yaşananlarında aslında bir komplo olduğunu ispatlamaktadır.

Yine 2013 yılı Aralık ayında bir soruşturma sebebiyle Krasnodar da gözaltına alınan bazı Çerkes aktivistlerin arasındaydı Adnan Khuade. O gözaltı sırasında kendisinin el konulan elektronik aletleri hala daha iade edilmedi. Adnan Khuade yine çerkes soykırımını tanımaları için Ukrayna ve diğer bazı ülkelere resmi başvuruda bulunan insiyatörlerin arasındaydı. Yine kendisi merkezi Türkiye’de olan uluslararası Çerkesya Yurtseverleri hareketinin aktivistlerinden birisidir.

Gürcistan devleti parlamentosu’nun 2011 yılında Çerkes soykırımı tanıması sonrasında Rusya açısından Çerkes sorunu oldukça önem taşıyan ve sıkıntılı bir konu haline gelmişti. Bu yüzdende Rusya istihbaratı ve resmi organları sürekli olarak Çerkes aktivistler ve Çerkesya haraketi üzerinde yoğunlaşmış durumdaydılar.

İşte bunlar sebebiyle diğer taraftan resmi organlarca Adnan Khuade İŞID ile ilişkilendirilmeye de çalışıldı. Adnan Khuade tarafından düzenlene davetiye ile vize alıp ülkeye giriş yapan Suriyeli bir mültecinin pasaportunun sahte olduğu ve bu pasaportların daha önce İŞID ce Suriye’de çalınan pasaportlardan olduğu iddiasıyla bu soruşturma başlatılmıştı. Resmi organlar Adnan Khuade yi, Çerkes soykırımını yurt dışında resmileştirme hareketi çalışanlarından Bğane Ali’nin çalışma arkadaşı olarak görüyorlar.

Ancak onu İŞID le ilişkilendirme çabası sonuçsuz kaldı. Bu konuda olayın kahramanı olan Suriyeli mülteci Muhammed Balkar’ın aslında çok daha önceleri ülkeye sahte olmayan bir pasaportla giriş yapıp oturum izni aldığı anlaşıldı. Sadece süresi biten pasaportunu yenilemek için ülkesine gönderdiğinde, Suriye makamlarının su.u olan bu hadisenin vuku bulduğu anlaşıldı. Muhammed Balkar’ın bu olayda pasaportunun sahte olup olmadığını bilmediğini, bilmesinin de mümkün olmadığı ortadayken bile Adnan Khuade’nin bu yolla İŞID le ilişkisi olduğu soruşturması başlatılmıştı bile.

Bu veya başka suçlamalarla yeni soruşturmaların Adnan Khuade aleyhine açılıp açılmayacağını zaman gösterecek. Öte yandan Çerkes sorunu konusunda ilk insan hakları mahkümiyetinin Adnan Khuade’ye verildiği bir gerçek olarak ortada duruyor.


Çeviri : КУШУ Ф.