Adıgey'de Bir İlk: Etnik Festival
05 Mart 2015 Perşembe Saat 14:19
Ayrı cumhuriyetlerde bulunuyor olsak da hepimiz Adıgeyiz. Festival haberini internetten okudum, duraksamadan ailemi alıp buraya geldim. Adıge giysileri içindeki gençlerce karşılanmak güzel şey, göğsümüzü kabarttı. Gelenek ve göreneklerimizi asla terk etmemeliyiz, geleneğimizi bizden sonrakilere de öğretmeliyiz.
22 Şubatta Adıge Cumhuriyeti'nin Maykop ilçesi Daĥo (Dahovskaya)köyünde (1) Adıgey halklarının değer verdiği “Leğo-Nak” adlı bir etnik festival düzenlendi. Festivalde kadim/ en eski dönemlerden bu yana Adıgeler arasında yaşamakta olan güzel özellikler ve gelenekler festivale katılan konuklara tanıtıldı. Bu arada böylesine bir etnik festivalin Adıgey’de ilk kezdüzenlenmiş olduğunu da belirtmemiz gerekiyor.
Festival düzenleyicileri “Sosyal Girişimcilik Okulu” Kaynak İş Eğitimi Merkezi Müdürü Svetlana Novikova, “KreAktiv”topluluğu, Maykop Devlet Teknoloji Üniversitesi Enactus topluluğu, topluluğun danışmanı ve sponsoru Olga İvanova’dır. Festivale Adıge Cumhuriyeti Gezi ve Dinlenme Yerleri Komitesi, AC Tarım Bakanlığı, Maykop İlçesi Belediyesi, AC Ulusal Tiyatrosu ve çocuk dans topluluğu “Zerdax”, vb de destek ve katkılarda bulundular.
Eski bir Adıge yerleşim alanı olan Daĥo'da Adıge müziği sesi yeniden ortalığı çınlattı. Yüzyıllar birbirini izledi, Adıgelerin terk etmek zorunda bırakıldıkları bu yerde, zorlu bir dönemin ve yaşanmış mutlu olayların anıları artık tarih sayfalarında kalmış bulunuyor. Bugün o anıları anlatacak yaşlılarımız azalmış bulunuyor, yine de toprak ve kayalar ve akarsular kuşkusuz tarihe tanıklık ediyor olmalı. O gibi yerlere ilişkin ilginç anlatılar, anılar hâlen canlılığını koruyor, anlatılııyor.
Dağa (Leğonake’ye) doğru giderken yolda iri bir kaya ile karşılaşıyorsunuz, bugün ona “Kazak” (Казач) deniyor. Kayanın tarihini çoğu kişi unutmuş bulunuyor.
Eskiden ona “Çerkes Kayası” (Черкес мыжъо) diyorlardı. Eskiden bu yerde yaşamış olan Adıgeler ilginç yarışmalar düzenlemeyi seviyorlardı. Böylece yiğitliklerini sergiliyorlardı. Günün birinde, yol boyundaki bu koca kayaya at ile tırmanma yarışı düzenlendi. Kimse tepeye tırmanamadı, birçok genç kayadan aşağıya yuvarlandı. Tek bir atlı, gencecik bir atlı kayanın en üstüne tırmanmayı başarmıştı, en tepede kalpağını çıkardığında, atlının örgülü saçları omuz aşağı döküldü. Birçok iddialı gencin başaramadığı tırmanışı bir genç kız, Adıge kızı başarmıştı. Bu nedenle oraya "Kız Kayası" (Pŝaŝem yımıjo/ Пшъашъэм имыжъо) denmişti.
Adı herkesçe bilinen Leğo-Nake Adıge Cumhuriyeti’nin güneybatısında Maykop rayonu (ilçesi) sınırları içindedir. 2 bin metre yükseklikte bir dağ yaylasıdır. Eskiden Adıgeler yazın hayvanlarını oralarda otlatırlardı. Leğo-Nake’ye uzanan eski dağ yolu kalıntıları hâlen görülebiliyor.
Dağın adına ilişkin Adıgeler arasında ilginç efsaneler ve eski halk öyküleri anlatılır.
Leğo-Nake iki addan oluşuyor= Leğo+Naka. Lağo, delikanlının adı, Nake de kızın adı. İki genç birbirini seviyor, ancak mutluluklarının önünü kızın babası kesiyor. Baba varlıklıydı, kızını yoksul bir gence vermeyi kendine yediremedi. Birgün Lağo ile Nake gizlice kaçarlar, ancak çok geçmeden peşlerine düşülür. Yakalanacaklarını anladıklarında da, el ele bir uçurumdan aşağıya birlikte atlarlar, birlikte can verirler.
Aradan yüzlerce yıl geçti. İki gencin adları, anımsanmaları amacıyla dağa verildi (2).
Yavaş yavaş unutulmaya başlayan Adıge gelenek ve göreneklerini bir günlüğüne olsun yaşamak, tarihe tanıklık etmek isteyenler festivale geldiler. Festival Adıge danslarıyla açıldı. Oyunların gelin çıkarma cegusu (töreni) ile başlatılması geleneği unutulmadı. Önde çalgıcı (pşınave), ardında gelin meydanın ortasına getirildi. Eski Adıge örf ve adetleri uyarınca gelinin yüzü kapalıydı, - gelinin refakatçileri (nısegotxer) güzel giysiler içindeydiler.
Katıldığı yeni aileyi sevmesi ve saygı duyması için gelinin üzerinden lokumlar atıldı, lokumları küçük çocuklar kapıştılar.
Adıge Ulusal Tiyatrosu çalışanı Beğ Alkas (Beğ Alkes/ Бэгъ Алкъэс) ceguyu(tören ve seremoniyi) yönetti. Gençler değişik Adıge danslarını icra ettiler. Adıgelerin en güzel danslarından biri olan “İslamıy”ı festivalde de izledik. Beğ Alkes topluluğa İslamıy dansının doğuş öyküsünü de anlattı: Adıgeler arkadaşlığa çok değer verirlerdi. İyi ve kötü günlerinde birbirlerini unutmaz, yardımlaşırlardı. Anlatıldığına göre, gencin birinin arkadaşı evlenecek yaşa gelmişti, arkadaşı soy ailesi (łako) içine bir gelin [-adayı, nenguaş-] getirdi. Evlenecek gencin arkadaşı dans etmesini bilmiyordu ve bir çıkış yolu arıyordu, bir yandan da arkadaşının düğününde oynayacağı dansın unutulmayacak değerde bir dans olmasını da arzu ediyordu. Birgün, düğün hazırlığı kapsamında, bir şeyler aramak üzere dağa çıktı. Dolaşırken gökyüzünde bir çift kartalın süzülmekte olduğunu gördü. Uçuşlarını şaşkınlık içinde izledi. İki koca kartal kanatlarını yana yukarıya kaldırmış, birbirine yaklaşıyor, birbirinden uzaklaşıyor, sırtlarını birbirlerine dönmüyor, hep yüz yüze kalıyor, hemen ardından da çember çizecek biçimde dönüşler yapıyorlardı. Gördükleri genci şaşırtmış, hareketleri de dansa benzetmişti. Genç, böylece, gökte oynanan bu güzel dansı, figürleri yere indirmiş oldu. Arkadaşının düğününde genç bu yeni dansı oynadı. O günden bu yana gencin “İslamıy” olan adı, dansın da adı oldu.
İlginç Adıge danslarının ardından festivale katılanlar bir çok ilginç gösteriyi daha izlediler. Nikolay Perşin’in kişisel sergisinde yer alan resimlerin güzelliğine doyum olmuyordu. Matematik bilgilerinden yararlanarak resimlerini yaptığını söyledi Nikolay. 10 yıldan beri severek resim yapıyor ünlü ressam.
- Deriden ilginç eşyalar üretmeye başladığımız 5 yılı buldu, diyor Adıgekale Kenti Ulusal Kültür Merkezi temsilcisi Łıĥureye Yelêne,- Merkezimiz’de çalışan 19 kadının tamamı festivale geldi, ancak sadece dört kadının el yapımlarını festivale getirebildik. Festival haberini alınca sevindik, katılmaya karar verdik. Deriden yapılma el işleri dışında başka şeyler de getirdik.
Altın işlemeler yapan kadının el becerisi de ilgiyle karşılandı. Peneşu Safiyet yıllardır altın üzerine çalışıyor. Çalışmak isteyen herkese bildiklerini severek öğreten biri.
Adıge ulusal mutfağını, yemek çeşitliliğini ve lezzetleri tatmak isteyenler için de değişik olanaklar sunulmuştu. Atalarımızın yemek yediği üç ayaklı yuvarlak sofralar ortadaydı ve üzerlerinde değişik yiyecekler bulunuyordu. Değişik dış ülkelerden gelen turistler bunları ilgiyle izlediler, bol bol resim çektiler. Yeni kızartılmış şelâme/ çiğ börek kokusu uzaklardan duyulabiliyordu, çok kişi şelâmeyi tattı, yedi. Peĺkav (Пэлъкъаy/ kurabiye), et eşliğinde ṕaste (kaçamak, mamırsa), değişik Adıge yiyecekleri festivale getirilmişti.
Adıgelerde gelenek, konuğu güler yüzle karşılamaktır. Koşhable ilçesi Kültür Merkezi Müdürü Ĥureye Rauf’un anlattığına göre, kadim ulusal yiyecek örnekleri festivale katılanlara yedirilmek üzere Daho köyüne getirildi. Ayrıca “Makam”(Mekam/ Мэкъам) adlı yöresel-ulusal dans topluluğunu da beraberlerinde getirdiklerini söyledi.
- İsteyerek bu etkinliğe katılıyoruz. En eski, en güzel gelenek ve göreneklerimizi, konuğa çok değer verdiğimizi, yaşlılarımıza duyduğumuz saygıyı örnekleriyle herkese göstermiş olduk. Standımıza uğrayan herkesi güler yüzle karşıladık. Kültürümüzü, gelenek ve göreneklerimizi çocuklarımıza eksiksiz öğretmek istiyoruz, bunu görev sayıyoruz. Bundan sonra da böylesine bir araya gelmeler düzenlenirse yararlı olacağı kanısındayım, - dedi Rauf.
Mezmay köyünden (3) gelen topluluğun gösterisi de ilginç karşılandı. Okulda ürettikleri ulusal eşyaları da festivale getirdiler. 5 yaş ile 12 yaş arası çocukların işlemeleri, bundan başka ağaç oyma eşyaları festivalde sergilendi.
Adıgelerin kullandığı müzik enstrümanlarını üretenler de festivale gelmişlerdi. Deguĵıye Salbıy uzun zamandan beri şak-şak (Pĥećıç/ пхъэкIыч) üretiyor. Çocukluğundan bu yana eli ağaç işlerine yatkın olan biri, toplumun gereksineceği her türlü gündelik ağaçtan yapılma eşyayı üretiyor. Ayrıca, Maykop’tan gelen becerikli bir kızın da el işleri festivalde beğenildi. Bloknotlar, kimlik kabı ve benzerlerini imal ediyor bu kız.
Etkinlikte AC Tarım Bakanlığı öncülüğünde bir kermes de düzenlendi. Kermese en çok gereksinim duyulan gıda maddeleri getirildi. Dükkan, mağaza ve Pazar fiyatlarından daha düşük fiyatlarla satılan ürünlerin pazarlandığı topluluklar sıralanmıştı: “Cece/ Giaginski Süt Fabrikası”, “Mamrıko Yağ Fabrikası” gibi firmaların ürünleri satıldı. Bunların dışında değişik Adıge peynirleri, bal ve elma çeşitleri de kermese/ küçük fuara getirildi.
Günümüzde Adıge Cumhuriyeti’nde değişik uluslardan kişiler bulunuyor. Bu insanlar birbirlerini anlıyor, birlik içinde ve birbirine saygı duyarak yaşıyorlar. Festivale Adıgeler dışında değişik topluluklardan kişilerin de katıldıklarını belirtmeliyim. Bunu ilginç karşılamamak olanaksız, bu kişilerden bazıları ile görüştük.
Tanzilya Malyavki Daho köylü. Festival haberini gazeteden duydu ve eşiyle birlikte gelmeye karar verdi.
- Uzun zamandan beri Adıge Cumhuriyeti’nde yaşıyoruz, güzel Adıge gelenek ve göreneklerini görüyoruz. Adıge komşularımız var, tek bir aile imişiz gibi bir araya geliyoruz,- dedi Tanzilya.
Adıge ulusuna ilişkin bir festival olacağını duyunca uzak yerlerden gelmiş olanlarla da görüştük. Ademıko AlbertÇerkessk’ten gelmiş.
- Ayrı cumhuriyetlerde bulunuyor olsak da hepimiz Adıgeyiz. Festival haberini internetten okudum, duraksamadan ailemi alıp buraya geldim. Adıge giysileri içindeki gençlerce karşılanmak güzel şey, göğsümüzü kabarttı. Bundan sonra da buna benzer festivallerin düzenlenmesini istiyorum, daha fazla bir araya gelmeliyiz diyorum. Gelenek ve göreneklerimizi asla terk etmemeliyiz, geleneğimizi bizden sonrakilere de öğretmeliyiz.
Adıge Devlet Üniversitesi Ulusal Fakülte Dekanı Hamırzeko Nuriyet de, ailesi ile birlikte festivale gelenlerden. Adıge ulusal özelliği taşıyan bu cumhuriyet organizasyonuna memnuniyetle katıldığını söyledi. Ulusal kültürün ayakta tutulması, gençlere öğretilmesi bakımından bu gibi bir araya gelmelerin anlamlı olduğunu söyledi.
- Adıge Cumhuriyeti’nde değişik uluslardan insanlar barınıyor, bu gibi etkinlikler halklar arasında birlik ve dayanışma bakımından önem taşıyor. Adıge özelliği olan bu toplantıya başka uluslardan olanların da gelmiş olmaları beni sevindirdi. Gördükleri şeyleri ilgiyle karşılıyorlar, hepsi güler yüzlüler, - dedi Hamırzeko Nuriyet.
Eski Adıge gelenek ve göreneklerini çocuklarına göstermek için Maykop’ta yaşayan Pçenĺeşu Murat da festivale gelmişti.
- Bu gibi bir araya gelmeler düzenlenmeye başlanırsa gençlerimiz güzel gelenek ve göreneklerimizi daha iyi öğrenmiş olacaklar. Çocuk yuvalarında ve okullarda eski Adıge gelenek ve görenekleri anlatılıyor. Ben de bilgi ve görgülerini artırmaları için çocuklarımı festivale getirdim. Bugün görmüş olduklarını gelecekte de unutmayacaklarını umuyorum.
Maykop Devlet Teknoloji Üniversitesi’nin dış ülkelerden gelen öğrencilere Rusça öğreten fakültenin dekanı Paře Fatime(ПашIо Фатимэ) öğrencileri ile birlikte festivale gelmişti. Ürdün, Afrika, Filistin ve değişik ülkelerden gelmiş öğrenciler gördüklerinden son derece memnun kaldılar, değişik yiyeceklerden tattılar. Ardından eşya standlarını gezdiler, pĥećıçı(şak-şakı) ilgiyle incelediler, ellerinde Adıge bayraklarıyla çok sayıda resim de çektirdiler.
Turizmi kanatlandırmak, bugünlerde Adıgey’in başta gelen hedeflerinden biri. AC Başı/ Łıŝhe Thakuşıne Aslan ve AC Hükümeti turizme çok önem veriyor.
- Adıgey’in turizm (zêқon/зекIон) olanaklarının diğer yörelerde tanıtılmaya çalışılıyor, bu sayede, o gibi yerlerden Adıgey’in güzel, manzaralı ve havadar yerlerinde dinlenmek üzere gelenlerin sayısı artıyor, bunu daha da çoğaltmak, toprağımızın zenginliğini, eşsizliğini göstermek için ulusal damgamızı tanıtacak festivaller düzenlemek, cumhuriyetimizin ana hedefleri, amaçları arasındadır. Yöremize gelen turistleri kültürümüzle tanıştırdığımız sürece, gelecek turist sayısının artacağı düşüncesindeyiz, - dedi AC Gezi ve Dinlenme Tesisleri Komitesi Müdürü Kaleşave İnver (Keleŝeve İnver).
Cumhuriyetmizde yaşayan değişik ulusların danslarının katkılarıyla etkinlik genişletildi. Adıgey’de ilk kez düzenlenen bu festival tüm katılımcılar tarafından beğenildi. Bundan sonrası için de cumhuriyetimizde benzeri etnik festivaller düzenlenmesi düşünülüyor.
Ṕaţıko Anêt (ПIатIыкъо Анет),
Ğoneĵıko Setenay (Гъонэжьыкъо Сэтэнай)
(1) - Daĥo (Dahovskaya), Adıgey’in güney ilçesi Maykop’ta Şhaguaşe/ Belaya Irmağı kıyısında 1,300 üzeri nüfuslu bir Kazak köyü (stanitsa). 1862’de kuruldu. Daha önce bu yerde Asterhabl adlı bir Adıge köyü vardı, köy Kazak yerleşimine tahsis edildi. 1864 ilkbaharında buradan, Daho’dan yürüyüşe geçen Rus Daho Birliği (Dahovskaya otriyad) batıya, Adıgeler üzerine yürümüş ve son Adıge direnişçilere boyun eğdirmişti (Mayıs 1864). Harekâta katılan bir Rus subayı tarafından yazılmış olan ve harekâtı anlatan “Dahovskaya otriyad” (Daho Birliği) adlı bir kitabın bulunduğunu Şapsığ aydını Nıbe Ruslan’dan duymuştum. Kitabın Adıgece ve Türkçe çevirileri henüz yapılmamış olmalı. – hcy.
(2) – Ünlü Adıge yazarı Meşbaşe İshak’ın “Selam Aleyküm” adlı lirik şiiri Leğonake üzerinedir. Sanırım, Leğonake’nin 1962’de, Çerkes soykırımın dan tam 100 yıl sonra yazılmış olmalı. Çünkü 1962'de Leğonake Adıgey'e geri verilmişti. Şiiri Türkçeye çevirip “Kafkasya Kültürel Dergi”de (sayı 27) yayınlamıştım. Leğonake’yi 1992’deki Kafkasya ziyaretim sırasında görmüş, izlenimlerimi “Argun” gazetesinde yayınlamıştım. – hcy
(3) – Mezmay (Adıgece “Mezmıy” =“orman elması, dağ elması; yabanî elma”, “elma korusu” anlamlarında), komşu Apşeronski ilçesinde, Leğonake Yaylasının batı eteğinde 700 üzeri nüfuslu turistik bir köy. - hcy
Adıge mak, 25 Şubat 2015
Çeviri: Hapi Cevdet Yıldız
Cherkessia.net, 5 mart 2015