150 yıl önce Rusya İmparatorluğu tarafından uygulanan soykırım Rusya Federasyonu tarafından unutturulmak istenmekte, sürgün ise 150 yıldır devam etmektedir.
21 Mayıs Çarşamba günü Çerkes Sürgün ve Soykırımının 150. yılı dolayısıyla Rusya Büyükelçiliği önünde basın açıklaması yapıldı. Başta Şimali Kafkas Derneği, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği, İnsan Hakları Derneği ve Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi olmak üzere; orada olan ve bize destek veren tüm kişi ve sivil toplum kuruluşlarına teşekkür ederiz.
"SOYKIRIM BİR İNSANLIK SUÇUDUR!
21 Mayıs 1864, Rus Ordularının, Kafkasya’nın düşüşünü bir resmigeçitle ve şölenle kutladıkları tarihtir. 100 yılı aşan saldırılar ve savaşlar sonrasında Çerkesya’nın Çerkeslerden arındırılma, insansızlaştırılma sürecinin son noktasıdır. 21 Mayıs Çerkesya’da yok edilen binlerce köyün, topraklarından sökülüp atılan, parçalanan binlerce ailenin, katledilen milyonlarca insanın, yani soykırımın ve sürgünün adıdır.
Bugün ise Çerkes Soykırımının üzerinden tam 150 yıl geçti. Fakat biz Çerkesler için hiçbir şey değişmedi. 19ncu yüzyılda Çerkesya’daki nüfusları milyonlarla ifade edilen Çerkeslerin sayısı 150 yıl sonra kendi topraklarında azınlık olmalarına neden olacak kadar azdır. Kendi topraklarında azınlık olan ve dilleri, kültürleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan Çerkeslerin kendi anavatanlarına dönüşlerinin önünde pek çok engel bulunmaktadır. Vatandaşlık koşulları gittikçe zorlaştırılmakta, Suriye’de devam etmekte olan kirli savaşta mağdur olan Çerkeslerden dahi vize talep edilmekte, sudan sebeplerle verilen yargı kararlarıyla sınır dışı edilmektedir.
2014 yılında, anavatanlarında her türlü baskıya rağmen tutunabilmeyi başarabilen bir avuç insanın ve diasporanın bütün itirazlarına rağmen soykırım toprağı Soçi’de Kış Olimpiyatı düzenlenmiştir. Bu olimpiyatın öncesinde ve sonrasında, Çerkes aktivistlere yönelik yıldırma operasyonları düzenlenmiş, bütün Kafkasya’da alınan aşırı güvenlik önlemleriyle bölgede adeta devlet terörü estirilmiştir.
Rusya Federasyonu’nun alt federal meclisi olan Duma kararlarında net olarak ortaya koyulan inkâr politikalarına, mevcut Çerkes Cumhuriyetleri’nde uygulanan asimilasyon politikaları eşlik etmektedir. Çerkesce, Federasyon yasalarına göre resmi devlet dili olduğu halde eğitim kurumlarından dışlanmakta, itibarsızlaştırılarak kullanılamaz hale getirilmektedir. Kafkasya’da bulunan cumhuriyetlerin siyasi etkinlikleri azaltılmakta, artan merkezileşme faaliyetleri sonucunda yönetsel hakları ellerinden alınmakta ve yerel halklara yönelik yıldırma politikaları günden güne artmaktadır.
Rusya bütün Kafkasya’da kendi baskı politikasını haklı gösterebilmek adına bölgeyi siyasi ve ekonomik olarak istikrarsızlaştırmakta, her türlü etnik ve demokratik talepleri şiddet kullanarak bastırmaktadır. Kırım’ın ilhakı Rusya’nın bölgedeki yayılmacı politikasının son örneğini açıkça göstermektedir.
Kısacası; 150 yıl önce Rusya İmparatorluğu tarafından uygulanan soykırım Rusya Federasyonu tarafından unutturulmak istenmekte, sürgün ise 150 yıldır devam etmektedir.
Fakat biz Çerkesler her şeye rağmen;
Yok edilmek istenen kimliğimizi hem anavatanımızda hem de diasporada korumak azmindeyiz!
Anavatanımızla bağlarımızı her koşulda devam ettirmeye kararlıyız!
Rusya’nın bütün çabalarına rağmen soykırımı ve sürgünü unutmayacağız, unutturmayacağız!
Bu yüzden diyoruz ki: “Rusya Federasyonu Çerkes Soykırımını kayıtsız şartsız kabul etmeli, Çerkesler için adaleti sağlayacak her türlü adımı atmalı, artık kendi kara tarihiyle yüzleşmelidir."
Ankara Çerkes Derneği