Çerkes-Federasyon’in Yeni Yapılanma Süreci


Yılmaz DÖNMEZ
Çerkes-Fed
Genel Sekreteri

Türkiye Çerkes diaspora tarihi 2010-2015 yıllarını yeni sivil toplum örgütlerinin ortaya çıktığı ve toplumumuz açısından bir çok ilklerin yaşandığı bir dönem olarak yazacaktır.  2009 yılında başlayan çözüm sürece ile birlikte ülkemizde yaşanan birçok değişiklik ve dalgalanma ister istemez toplumuza yansımıştır. Bu dönemde mevcut sivil toplum örgütlerimize ilave olarak Çerkes Dernekleri Federasyonu, Adige Dil Derneği, ÇER-KAD, ÇHİ, ÇDP, Abhaz Dernekleri Federasyonu gibi yeni yapılanmalar ile birlikte Anadolu’nun muhtelif yerlerinde 10’dan fazla yeni dernek açılmıştır. Anadillerimizin yaşayan diller ve lehçeler kapsamında seçmeli dersler olarak MEB ve yabancı diller kapsamında Halk Eğitim Merkezlerinin müfredatına alınması, üniversitelerde Çerkes Dili ve Edebiyatı bölümlerinin ve anadilde eğitim veren özel kreşlerin açılması, Suriyeli Çerkesler meselesi, yeni anayasal düzenlenmelerin gündeme gelmesi, derneklerimiz tarafından Çerkes, Adige, Abhaz isimlerinin daha çok kullanılmaya başlanması, Çerkeslerin eylem ve söylemlerinin farklılaşmaya başlaması bu dönemin unutulmazları arasında yer alacaktır.

Çerkes halkının geleceği konusunda endişelenen hemşerilerimiz tarafından gerek Çerkes toplumu ve gerekse Türkiye için büyük değişikliklerin yaşandığı, demokratik hak ve taleplerin daha rahat ifade edilebildiği ve devlet nezdinde karşılık bulduğu bu dönem  bir fırsat olarak görülerek mevcut sivil toplum örgütlerimizin bugüne kadar üzerinde çok durmadığı veya tam olarak ifade edemediği “Çerkes Sorunu”na tüm dünyanın dikkatini çekmek üzere 18 Nisan 2013 tarihinde Çerkes Dernekleri Federasyonu (ÇERKES-FED) kurulmuştur. ÇERKES-FED Kurulduğu günden itibaren tüm eylem ve söylemlerinin merkezinde şunlar olmuştur.

“Yeryüzünde Çerkesler diye adlandırılan bir halk topluluğu vardır.”

“Bu halklar, XV’inci yüzyılın ikinci yarısından itibaren Çarlık Rusya’sının yayılmacı politikalarının bir sonucu olarak vatanlarını ve özgürlüklerini korumak için kendileriyle kıyas edilemeyecek oranda büyük bir güce karşı 300 yılı aşkın bir süre savaşmak zorunda kalmışlardır. Sivil insanların hedef alınmasıyla kanlı bir soykırıma dönüşen bu uzun savaş sonrasında nüfuslarının yarısını kaybetmiş, sağ kalanların % 90’ı elverişsiz hava koşulları, hastalık, açlık gibi tüm olumsuzluklara rağmen plansız-programsız bir şekilde apar-topar vatanlarından sürgün edilmişlerdir. Yine bu sürgün esnasında nerdeyse nüfuslarının yarısını yollarda kaybetmiş, bilinçli ve kasıtlı bir yok oluşa mahkûm edilmişlerdir.”

“Yaşanan bu trajediden sonra günümüze kadar geçen bir buçuk asırdan fazla zaman sürecinde; tüm Kafkasya’da hiçbir zaman huzur ve istikrar sağlanmamış, yine Kafkas halkları sürgünler, soykırımlar yaşamış, sistemli bir asimilasyona tabi tutulmuş, sürekli bir baskı ve zulüm altında yaşamak zorunda bırakılmışlardır. Geçmişte olduğu gibi bugün yine Kafkasya acılara akraba bir coğrafya konumundadır.”

“Bu halklar, binlerce yıldır özgürce yaşadıkları anavatanlarından tüm hatıralarını, evlerini, ocaklarını geride bırakarak sırtlarını yasladıkları kartal yuvası dağlarından, uçsuz-bucaksız çayırlarından kovulmuşlardır. Bugün 45 farklı ülkede anavatanlarına hasret kimlikleri, kültürleri ve anadilleri ile yaşam mücadelesi vermektedirler.”

“Bu halklar; Soykırıma uğramıştır, sürgün edilmiştir, mazlumdur, mağdurdur.”

“Kadim Kafkas halkların kullandığı çok zengin dilleri ve kültürleri vardır. Bu eşsiz dil ve kültürler küresel bir asimilasyonun eşiğinde can çekişmekte ve dünyanın gözü önünde hızla yok olmaktadır.”

“Bu halkların kimlikleri, kültürleri ve anadilleri ile özgür bir şekilde yaşam hakları vardır.”

Böylesine tarihi ve güncel bir arka planı olan Çerkes halklarının bir sorunu vardır ve bu sorun elbette bir çözüme kavuşturulmalıdır. İşte ÇERKES-FED bu soruna, başta muhatabı olan ülkeler olmak üzere uluslararası bir arenada kalıcı ve etkili çözümler üretmek için ortaya çıkmıştır.

Bugün dünyada Filistin sorununu bilmeyen neredeyse yoktur. Ancak Filistin sorunundan çok daha büyük, daha trajik bir sorun olan Çerkes sorununu ortaya çıkaran tarihi gerçekleri, belge ve bilgilerle destekli bir şekilde bilen ve tanıyan maalesef yok denecek kadar azdır. ÇERKES-FED’in amacı, Çerkes sorununu en az Filistin sorunu kadar bilinir ve görünür kılmaktır. Bunu için de diğer sivil toplum örgütlerimizden farklı olarak kültürel yapılanmanın dışında “Siyasal Çerkeslik” kavramını hayatımıza sokmuştur. Siyasal Çerkeslik; herhangi bir siyasi parti, kurum, kuruluş, grup veya ideolojiye angaje olmak anlamında değildir. Bu fikrin merkezinde Çerkes sorununu devletlerin, iktidarların ve tün insanlığın sorunu haline getirmek vardır. Bunun için kimlik bilinci yüksek dava şuuru taşıyan inançlı nesiller yetiştirmek, Çerkes kültür ve dillerini yaşatmanın koşullarını oluşturmak, Çerkes sorunlarına odaklanmak ve tarihi gerçekleri ortaya çıkartmak vardır. Bugünkü konjonktürde Çerkes sorununu siyasetin sorunu yapmadan çözüm bulmak mümkün değildir. Anlaşıldığı gibi ÇERKES-FED’in hedefi kültürel değerlerini koruyarak Türkiye ve Kafkasya başta olmak üzere tüm dünya Çerkeslerinin toplumsal sorunlarına kalıcı çözümler üretmek ve bu çözümleri uluslararası hukuk ve anlaşmalar çerçevesinde anayasal ve yasal zeminlere oturtmaktır.

ÇERKES-FED kurulduğu günden bugüne kadar ortaya koyduğu hedefler doğrultusunda hareket etmesine rağmen henüz arzu edilen başarı seviyesine ulaşamamıştır. Bu konudaki eleştirileri peşinen kabul etmek gerekir. Ancak, bu arada eylem ve söylemleri ile kamuoyunda yarattığı farkındalık göz ardı edilmemeli, özellikle Suriyeli Çerkesler konusunda yaptığı çalışmalar ve bu çalışmalara ayırdığı zaman unutulmamalıdır.

2016 yılı başı itibariyle; ÇERKES-FED geçmişte hakkında yapılan tüm eleştirileri titizlikle gözden geçirmiş, haklı ve yapıcı eleştirileri dikkate alarak yeniden bir yapılanma sürecine girmiştir. Bu süreçle birlikte Çerkes halkına ve kamuoyuna kendini net bir şekilde ifade etmek için misyonunu, vizyonunu, ilkelerini, çalışma prensiplerini, plan-programlarını ve hedeflerini revize ederek şeffaflaştırmıştır. Yapılan tüm bu yeni çalışmaları burada uzun uzun anlatma olanağım yok,  ancak merak edenlerin ÇERKES-FED’in yeni web sitesini (www.cerkesfed.org) ziyaret etmelerini öneriyorum. Yine bu süreçte 2016 yılı başı itibariyle bünyesine 5 yeni dernek katmış olup önümüzdeki günlerde de bu katılımların artarak devam edeceğine inanıyorum.

ÇERKES-FED bu yeni açılım süreci ve sonrasında Çerkesler arasında birlik/beraberlik ve güç birliğinin sağlanabilmesi amacıyla; tüm Çerkes sivil toplum örgütlerinin koordineli bir dayanışma ve yardımlaşma içerisinde olması için özel bir gayret gösterecektir. Hiçbir kurum ile çatışma içerisinde olmadan, kimseyi ayrıştırmadan ve ötekileştirmeden bağlı dernekleri ile tam bir uyum ve koordine içerisinde çalışmalarını sürdürecektir. Çerkes halkının, kimliği, kültürü ve dilleriyle varlığını sürdürebilmesi için her türlü sorununa sahip çıkan ve kalıcı çözümler üreterek hayata geçirilmesini sağlayan, dağınık haldeki Çerkesleri küresel düzeyde geniş tabanlı bir örgütsel yapı içerisinde birleştirerek Türkiye ve dünyada saygın, etkili bir sivil toplum örgütü olarak yoluna devam edecektir.