Avrupa Birliği İskenceyi Önleme Komisyonu : KBC den Şikayetler oldukça Fazla


En son geçtiğimiz hafta Kabardey Balkar Cumhuriyetinde incelemelerde bulundu.

Aleg Guseynov, zapravakbr.ru

Avrupa Birliği İşkenceyi Önleme komisyonu Çalışma grubu, işkenceyi önleme konusunda ülkeler arası yapılan anlaşmada Rusya’nında imzası bulunduğundan bu ülkede de incelemeler de bulunuyor.

Bu çalışma grubunun içinde Litvanya’dan, Fransa’ dan, Hirvatistan’dan ve Azerbeycan' dan da avukatlar yer alıyor. Grup bu çalışmalar doğrultusunda Nalçik’ te bir hapishane de incelemelerde bulundu.Diğer taraftan bazı mahkumların avukatları ve yakınları ile görüşmelerde bulundu.

İnsan hakları hukukçusu olan Prof. Latif Huseyinov bu grubun yaptığı çalışmalar hakkında bilgiler verdi. İşkenceyi önleme konusunda varılan uluslararası anlaşma ya imza koyan 47 ülkeye 4-5 yılda bir ziyaretlerde bulunduklarını anlatarak 

“Bizim aslında incelediğimiz konu mahkumların aldıkları cezalarda haklı yada haksız olup olmadıkları değil. Biz bu mahkumların cezalarını çektikleri dönemdeki iki konuyu inceliyoruz. Birincisi bu cezaevlerinde nasıl bir tutumla karşı karşıya kaldıkları, diğeri ise bu cezaevlerinde bir günde yada ömür boyu hapis cezası alınsada mahkumlara verilen yemek sağlık ve barınma hizmetlerinin kalitesi konusu.”

Huseyinov’un verdiği bilgilere göre, yetkileri gereği kimseden izin almadan herhangi bir yere gidip bu konularla ilgili herhangi bir kişiye sorular sorarak incelemeler yapabiliyorlar. Rusya’ da da hiç kimse bu güne kadar kendilerine bu konuda bir yasak getirmemiş. Daha da önemlisi, yaptıkları çalışmalar esnasında görüştükleri kişilerin bilgi aldıkları kimselerin kimliklerini gizli tutabiliyorlar. Yaptıkları incelemeleri rapor haline getirdikleri zaman, yayınladıkları raporlar ve kararlar bağlayıcı nitelikte oluyor.

Alınan bilgiye göre, daha öncede 2008 yılında aynı komisyon tarafından Nalçık’ta incelemelerde bulunulmuş. Bu seferki ziyaret plansız olarak bu yaz yapılacak planlı ziyaret öncesi gerçekleşmiş. Ziyaretin ana konusu mahkum ve tutuklulara güvenlik güçlerince yapılan iskencelerle ilgili  olarak bu işkenceleri yaptıkları tesbit edilen kişilere herhangi bir ceza verilmemesi konusu. 

Çalışma grubunun anlattıklarına göre bu konuyla ilgili bölgeden oldukça şikayet gelmekte. Gelen şikayetler genellikle cezaevlerindeki sağlık yemek vs kötü şartlardan daha çok mahkumlara hatta mahkemeye çıkarılması öncesi sorgulamalarda tutuklulara karşı aşırı güç kullanılması ve iskenceye maruz bırakılmaları.

Bu konuda şikayet edilenler arasında bu cezaevlerindeki gardiyanlar tutuklama esnasındaki güvenlik görevlileri polisler hatta sorgulamalarda bulunan FSB görevlileride mevcut.

Tüm bu konularda mağduriyete uğramış kişilerin durumları ile ilgili bazen yerel yönetimlerde bir karara varamayabiliyor. Ve belki de bu komisyonun yapacağı raporlamalar doğrultusunda federal yönetimlerce bu kişilerin mağduriyetleri giderilebilecek.

13 Ekim 2005’ te Nalçikte yaşanan olaylarla ilgili mahkumlardan Musa Sablirov ve Amur Hakulov‘un durumlarıda buna örnek teşkil etmekte. Bunlardan Soblirov halen 3. derecede akciğer kanseri teşhisiyle sağlık sebepleri yüzunden hastanede kalıyor. Ancak her an hastaneden çıkarılarak cezasını çekmesi için tekrar hapishaneye götürülebilir. 

Yakınları Soblirov’ un bu durumda cezaevi şartlarında yaşayamayacağını bildiriyorlar. Benzer bir durumda aynı olaylardan tutuklu Amur Hakulov için sözkonusu. O da 5. dereceden böbrek hastası ve diyalize bağlanmış bir şekilde yaşamını devam ettiriyor. Hapishane şartlarında ise diyalize bağlanması mümkün değil.Doktorlarda bu şartlar altında onun hapishanede yaşayamayacağını söylüyorlar.

Bürokratik engeller yüzünden bu kişilerin durumlarına yerel makamlar herhangi bir çözüm getirememiş durumda. Son duruma göre bu kişilerin dosyaları federal cezaevleri başkanlığına gitmiş durumda ve haklarında verilecek kararı bekliyorlar.

Komisyonun yaptığı Nalçikteki çalışmalar kapsamında 11 kişinin yakınları ve avukatlarıyla görüşmeler yapmışlar. Alınan bilgilere göre, bu 11 kişinin hemen hemen hepside çeşitli şekillerde işkence mağduru. Ancak bu güne kadar sadece birisi başvuruda bulunabilmiş. Diğerleri ise bu başvuruyu yapabilecek imkanlara sahip değilmişler. Bu kişiler üzerinde yapılan ekspertizde vücutlarında işkence esnasında elektrik akımından dolayı yaralanmalara rastlanılmış ve tesbit edilmiş durumda.

Avukatların anlattıklarına göre, bu konuda kendilerinin yerel mahkemelere olan müracatları çeşitli sebepler yüzünden kabul edilmiyor. Davalarla ilgili bilirkişi raporları tam dava safhasında reddedilerek tekrar isteniyor ve hiçbir şekilde sonuca ulaşılamadan açtıkları bu davalar mahkemelerce reddediliyor.

Hatta alınan bilgiye göre söz konusu 11 kişiden biriside ölmüş durumda. Belki işkence sırasında değil ama mahkumiyet sırasındaki şartlardan muzdarip olarak hastalanmış ve gerekli bakım şartlarıda oluşturulamadığı için hastalığı son safhaya gelmiş.

Son anda mahkumiyet şartları değiştirilsede bundan iki hafta sonra bu kişi hayatını kayetmiş.

Kaynak: http://www.natpressru.info/index.php?newsid=10215 

Çeviri: Кушу Ф.