Kabard Andzor: Dünya Çerkes Birliği İle Farklı Genler Taşıyoruz


Çerkes Siyaseti Sivil Girişimi temsilcisi ile söyleşi. Söyleşiyi yapan: Asya Kapaeva 

Çerkes Siyaseti Sivil Girişimi temsilcisi ile söyleşi

Söyleşiyi yapan: Asya Kapaeva

Kabard Andzor

Kısa süre önce Nalçik kentinde Dünya Çerkes Birliği (DÇB) genel kurulu toplandı. Toplantı sona erdiğinde birçok katılımcı arayış içindeydi. Kavpolit, Çerkes Siyaseti Sivil Girişimi öncülerinden Amerika’da yaşayan Kabard Anzor ile konuştu.

A.K: Çerkes Siyaseti Sivil Girişimi hangi ihtiyaçtan doğdu ve nasıl bir işlev üstlenecek?

A.Kabard: Girişim Çerkes kimliğini esas alacak. Eğitim ve lobi faaliyetlerini koordine edecek.  

Her halk gibi Çerkesler de var olmayı hak ediyor. Kendi davasına sahip çıkan ve kendine yeten bir toplum haline gelmeliyiz. Çerkes Siyasetini halkımızın yaşadığı ülkelerde kurmayı hedefliyoruz. Yasal ve meşru yollarla mücadele edeceğiz. Yetkin bir ekip oluşturmak istiyoruz.

Sayıca küçük bir halkız. Herkese ihtiyacımız var. Eğitime özel bir önem veriyoruz. İşe eğitim kurumlarıyla başlayacağız. Dilimizi, kültürümüzü, tarihimizi, tarihsel anayurdumuzla bağımızı öğreteceğiz. Yeni nesillerimiz bilinçlenecek. 

A.K: Projenizin DÇB’ye alternatif olacağına ilişkin yaygın bir kanaat var.

A.Kabard: Bu doğru değil. DÇB ile farklı genler taşıyoruz. Yapılarımız ve misyonlarımız çok farklı. Biz halkımızı onurlu bir geleceğe taşıyacak alt yapıyı oluşturmaya çalışıyoruz. Amacımız Çerkes toplumunun kendi davasına sahip çıkması ve kendine yetmesidir. 

Buna karşılık DÇB sivil bir örgüt değil. Devletle, istihbaratçılarla iç içe. Kendisi de bunu saklamıyor. Unvanında Çerkes kelimesi olsa da Çerkes halkından kopmuştur. 

A.K: DÇB’nin geleceğine ilişkin ön görünüz nedir?

A.Kabard: DÇB Çerkes dünyasını Moskova’nın çıkarları doğrultusunda seferber etmek istiyor. Sohrakov Rusya’nın Suriye’ye müdahalesini destekliyor. Rus saldırıları IŞİD ile bağı olmayan insanlarımızı da tehdit ediyor. Bombalanan Dağıstan köyünü hatırlayın.

DÇB Çerkes dünyasını temsil etmiyor. Kendini itibarsızlaştırmış bu örgüt hakkında konuşmak gereksiz. 

A.K: Girişimin katılımcıları kimler? Tanınmış isimler var mı?

A.Kabard: Proje üzerinde merhum Albert Kajarov ile birlikte çalıştık. Hayata geçmesine çeyrek kala, Ağustos 2013’de Albert’i kaybettik. Yola Avustralya Çerkes Derneği başkanı Alan Camirze ile devam ettik. Çerkes halkına pasaport dağıtma projesini geliştirdik. 

Farklı ülkelerden katılımlarla sayımız artıyor. Ortak noktamız Çerkes kimliğine önem vermemiz. Olumsuz koşullara rağmen Çerkes kimliğiyle yaşamanın mümkün olduğuna inanıyoruz. Biz bu yolu seçtik. 

Hayalperest değiliz. Tek eksiğimiz potansiyelimizi harekete geçirecek kurumlarımızın olmamasıdır. Bizim görevimiz bu kurumları Çerkes halkının hizmetine sunmaktır. 

Şimdi hep birlikte bahar 2016’da yapılacak kuruluş toplantısına hazırlanıyoruz. Yakın zamanda ilgili tanıtım toplantıları düzenleyeceğiz.

A.K: DÇB’den ayrılacağını ilan eden dernekler size katılacak mı?

A.Kabard: DÇB kanadındaki gelişmeler bizi ilgilendirmiyor. Bununla birlikte, ilkesel olarak kapılarımız her etnik Çerkes’e açıktır.

A.K: Girişimin yapısına ve işleyişine ilişkin ne söyleyebilirsiniz?

A.Kabard: Bu bilgileri yakında kamuoyu ile paylaşacağız. Şimdilik şunları söyleyebilirim; Londra merkez olacak, kapsayıcı ve demokratik bir işleyiş esas alınacak, dernekler değil bireyler üye kaydedilecek.

A.K: Yönetim için aday var mı?

A.Kabard: Evet. Ama ileride yeni isimleri de görebiliriz. Bu seçimlerde belli olacak. Alan Camirze ve ben hiçbir koşulda yönetime aday olmayacağız; bu kesin. Çünkü Çerkes diline hakim değiliz. Yönetime aday olacak isimlerde aranacak en önemli kıstas dil bilme koşuludur.

A.K: Çerkes toplumunun desteği hangi seviyede?

A.Kabard: Bunu şimdilik ölçümleyemiyoruz. Ancak ilk adımı atmak için yeterli desteğe sahip olduğumuza inanıyoruz. Beklentimiz önümüzdeki yıl içinde 150.000 kişilik bir katılım sağlamaktır.

A.K: Suriyeli Çerkesler bugün çok kritik bir noktadalar. Bu konuda ne yapıyorsunuz?

A.Kabard: 2011 yılından bu yana bu konu üzerinde çalışıyoruz. 2012 yılında ilk dönüş başvuruları yapıldı. Kısa sürede önemli bir rakama ulaştılar. Bu süreçte kısıtlarımızı da fark ettik. 

Rusya ile diyalog kurmak olanaksızdı. Bunu tecrübe ederek öğrendik. Gündemimizde dönüş yok ve uzun bir süre olmayacak. Moskova’dan umut ışığı görmek için yeterince beklediğimizi ve çaba harcadığımızı düşünüyoruz.

Meselenin bir başka yanı var; Rusya dönenlere insanca yaşam koşulları sunamayacak. Bu yüzden Suriye’yi terk eden Çerkesler’in Batı ülkelerine yerleşmesi için çalışıyoruz. 12.000 Çerkes iltica için başvurdu. 

Tarihsel Çerkesya’ya dönüş uzak gelecekte ele alınacak bir konudur. Bunun için çok ciddi bir değişim gerekiyor.

Kısa vadede potansiyelimizi harekete geçirmek ve üzerine koymak için çalışacağız. 

A.K: Girişim, Çerkes toplumunun yaşadığı ülkelerin hükümetleriyle temas kuracak mı? 

A. Kabard: Elbette. Çabamıza katkı sunacağına inandığımız herkesle çalışmaya hazırız. 

Geleceğimizi er geç tarihsel anayurdumuz da kuracağız. Ancak hazırlık çalışmalarını halkımızın yaşadığı ülkelerde yapmak zorundayız.

Kaynak: http://aheku.net/news/policy/6377

Çeviri: Ç.Net/ Moderasyon