Kısa süre önce yapılan bir ankete göre Kabardey-Balkar’da Rus-olmayan nüfusun sadece yüzde 14’ü akranlarıyla anadilinde konuşuyor. Kalanlar iletişim dili olarak Rusça’yı kullanıyor (Kavkazskaya Politika, 24 Mart).
Valery Dzutsev , 1 Nisan 2015
19-20 Mart günlerinde Stavropol kentinde Rus dili üzerine bir konferans düzenlendi (Dagminobr.ru, 23 Mart). Dille ilgili her konferans gibi bu da politikleşti. Rus yetkililer Rusça’nın devlet dili statüsünü vurgularken Kuzey Kafkasyalı katılımcılar –bilhassa Dağıstanlılar- azınlık dillerinin hassas bir konu olduğuna dikkat çektiler. Kısa süre önce yapılan bir ankete göre Kabardey-Balkar’da Rus-olmayan nüfusun sadece yüzde 14’ü akranlarıyla anadilinde konuşuyor. Kalanlar iletişim dili olarak Rusça’yı kullanıyor (Kavkazskaya Politika, 24 Mart).
Devletin azınlık dillerine hoşgörüsüzlüğü gerilime, hatta çatışmalara sebep oluyor. Kuzey Kafkasya’da aktivistler –destek sözlerine rağmen- Moskova’nın politikalarının dillerini zayıflattığına dikkat çekiyorlar. Anadil konusunun kalabalık bir diasporası olan Çerkesler için özel bir anlamı var. Etnik Çerkesler’in çoğu –başta Türkiye olmak üzere- anayurt Kuzey Kafkasya dışında yaşıyor. Anayurt Çerkesleri dillerini Kiril alfabesiyle öğrenirken Türkiyeli Çerkesler Latin alfabesine alışkınlar. Bu yılın başında İstanbul’da yapılan ortak konferansta Kiril alfabesinin benimsenmesi kararı alındı. Ne var ki bazı Çerkes aktivistler Kiril harflerinin Ruslar tarafından dayatıldığını ve ses sistemiyle uyumlu olmadığını ileri sürdüler. (Natpressru.info, 13 Şubat). Çerkes dilinin karmaşık ses sistemiyle uyumlu bir alfabe için çalışmalar başladı (Natpressru.info, 22 Ocak).
UNESCO birkaç yıl önce Çerkes, Karaçay-Balkar, Oset, İnguş, Çeçen ve diğer Kuzey Kafkasya dillerinin yok olma tehdidi altında olduğunu ilan etmişti. Dağıstan’da listelenen 25 dilden sadece 14 tanesi okullarda okutuluyor. Çerkesce sadece anayurdunda değil, Türkiye’de de kaybolmak üzere (Kavkazsky Uzel, 25 Şubat 2009).
Kabardey-Balkarlı dil bilimci Madina Khakuasheva geçen yıl düzenlenen bir akademik konferansta azınlıkların Rusça’yı düzgün konuşamadıkları gibi gerçekdışı bir argümanla gereksiz kaygılar yaratan Moskova’yı eleştirdi. Khakuasheva’ya göre 17 ile 30 yaş arasındaki Kabardeyler ve Balkarların büyük çoğunluğu kendi dillerinde kitap okumuyor, radyo dinlemiyor ve tiyatro oyunlarını izlemiyor. Dil bilimciye göre Çerkes yazarlar birliğindeki en genç şair 40 yaşında (Zapravakbr.ru).
Rusya anayasasına göre Rusya Federasyonu’nun devlet dili Rusça olmakla birlikte ülke içindeki özerk cumhuriyetler kendi devlet dillerini kullanma hakkına sahipler. Çoğu Kuzey Kafkasya’da olmak üzere Rusya Federasyonu okullarında toplam 89 dil öğretiliyor. Dağıstanlı uzmanlara göre bu cumhuriyette 32 dil var. Ancak –Rusça dahil olmak üzere- sadece 14 dil “resmi” statüye sahip. Dağıstan başı Ramazan Abdulatipov konuşulan 32 dilin tamamını okul müfredatına dahil edeceğine söz verdi. Ne var ki yerel diller seçmeli ders olarak okutuluyor. Buna karşılık Rusça eğitim dili. Rusça medyaya ve sokağa da hakim. Bu, Çeçenya gibi tek-etnili cumhuriyetlerde bile ulusal dillerin geleceğinin olmadığı anlamına geliyor (Nazaccent.ru, 1 Mayıs 2014).
Kuzey Kafkasya’da yerel diller “devlet dilleri” olarak tanımlansa bile pratikte bu role sahip değiller (Kavkazskaya Politika, 26 Aralık 2013). Moskova “verimlilik” gerekçesiyle devlet televizyon ve radyolarında ulusal dillerin yayın saatlerini azalttı. Buna karşılık Rusça yayınların süresi uzuyor.
Dil meselesinin önemi Kuzey Kafkasya’da ve Rusya Federasyonu içindeki diğer ulusal bölgelerde giderek artıyor. Rus yetkililer azınlık dillerine verilen mali ve idari teşvikleri kaldırmak istiyorlar.
Dil konusu Kuzey Kafkasyalılarla Moskova arasında yeni bir rekabete sahne olacağa benziyor. İki taraf da kendi dili için daha fazla hak elde etmek istiyor. Azınlıklar Moskova’ya şu aşamada açıkça meydan okuyamasalar da baskılar karşısında dillerini korumaya kararlı görünüyorlar.
Çeviri : Dr. Ömer Aytek Kurmel
Cherkessia.net, 8 Nisan 2015