Dili kullanılır ve işlenir olması kalıcı kılar


Bu sonbaharda, 21 kasım tarihinden 24 kasıma kadar Türkiye'nin İstanbul kentinde Çerkes Sivil toplum kuruluşu (kendilerince yazdıkları şekille) 'Adıge bze Xase' isimli kurumun önayak olduğu 'Birinci Dünya Adıge Konferansı' vardı. Konferans Adıgabze'nin korunması ve bununla alakalı konulara dairdi. Türkiye, İsrail, Ürdün, Suriye, Amerika, Avrupa, Rusya ve diğer ülkelerde yaşayan Adıgabze bilenler, kullananlar bu etkinliğe katıldılar.

Anlamlı bu büyük kongreye, saygı duydukları, Adıge Cumhuriyetindeki büyük dilbilimci, akademisyen, profesör, Adıge Cumhuriyeti Çeraşe Tembot Sosyal Bilimler Enstitüsü yöneticisi Bırsır Mahmud oğlu Batırbıy'i davet ettiler. Zamanında yapılmış bu milli büyük konu ile alakalı konferansın nasıl geçtiğini öğrenmek üzere Bırsıy Batırbıy ile buluştuk, sohbet ettik.

- Konferansa çok kişi katıldı mı, katılanlar kimlerdi, ana konular nelerdi, etkinlik açılışı nasıl oldu bunları öğrenmek istiyoruz.

- Türkiyede, yakınlarda açılmış olan 'Adıge bze Xase'sinin  çabaları ile Birinci Dünya Adıge Konferansını yaptılar. Bu konuda Xasenin Thamatesi Naje (Tarı) Ali-İhsan çok şey yaptı.

Tüm katılımcılar Adıgabze bilenlerdi. Bu sebepten, bu etkinlik daha adıge görüntüsü veriyordu. Çerkesçe konuştular, Türkçeye dalmadan. Gelenler iyi eğitimlilerdi, bu konuya önem verdikleri, anladıkları kuşkusuzdu. Aralarında akılları eren,  akıl yürütebilen tek tük filologlarda vardı. Temaları ise Çerkesçe öğreniminin kolaylaştırılmasıydı. Bu konuda ne yapılmalı? Bu hususa kril mi latin mi daha uygun? Kendileri için latin harflerini kolay sayıyorlar. Bizce bu dingin (гупсэф) değil, bizim kökümüz kril harfleri bu yüzden latin olmuyor.

Basılmış eserlerimizden Meşbaşe İshak ve Derbe Timura ait olanları onlara götürdüm. Latince daha kolay diyorlar. Latince olarak sesleri sembollerin vermediği küçük kitapçıklar çıkartmışlar. Ama çok heyecanlı olarak 'gelecek nesillerin adıgabzeyi bilir' yetişmelerini istediklerini söylüyorlar. Bunda siyasi bir yön yok. Kril harflerine burun kıvırmıyorlar, bir kenara itmiyorlar. Ama Türkçenin yazıldığı latin harfleri onlara daha yakın ve (bunu) söylüyorlar. Aralarında kril harflerini öğrenip dinginlik bulanlarıda var,  ama çoğu latine eğilimli.

- Etkinlikte dil ile alakalı Latin harfleri dışında bir konu ele aldılar mı?

- Kaygılanılan şeylerden bir diğeri, ikinci olarak  Adıgabzenin ulusumuz için korunması ele alındı. Büyük kaygı duydukları, telaşlandıkları şeyler arasında milletimizin başına gelenleri, tarihini, geçmişini bilmiyor olmaları yer alıyor, bu konuda çalışılması gerekli olduğuna da dikkat çektiler. 'Ğuaze' gazetesi ve 'Kafkas' dergisini yeniden yayınlamaya başlamalarını gerektiğini düşünüyorlar.

- Dünya Adıge Konferansını organize edecek imkanı nereden buldular?

- Konferansı kendileri, kazandıkları ödülle düzenlediler organize ettiler. Yeni kurulmuş olan Adıge Bze Xase internet üzerinden her yerdeki Adıgeleri birbirlerine yaklaştırdı, Adıgabzenin korunması için Adıge ulusunun  gerçekleştirmesi gereken konuları işledi. Hepimiz karşılıklı konuşarak, görüşlerimizi birbirimize aktararak, bu etkinliğe geldik.

- Konferansa senin dışında Adıgey'den kim katıldı?

- Biz üç kişi gittik; Adıge televizyonundan - Ğuçetl Susan, avukat-ekonomist internet aracılığıyla organizatör olan Mırze Ramazan ve ben. Türkiyede üniversitede eğitim vermekte olan Haçemize Mire, Dole Ruzana, Şhalaho Susane de katıldılar. Bir konferans için Düzceye gitmiş olan Vunerıko Mire'de oradan kalkıp gelerek konferansa iştirak etti, Adıge Xabzesi konusunda konuştu.

-Adıgabze'nin korunmasını konu alan Birinci Dünya Adıge Konferansı nasıl cereyan etti.

- Her şeyden önce, Askeriyede çalışmış olan, Albay, Xasenin kurucularından Tsey Yelmız Adıge dili kongresini selamlama ile açtı. 'Ulusal dili bilmenin önemi' isimli ilk sunumu ben yaptım.

Adıgabzenin kök bulması (salması) için gerekli olanlar, Adıgabze (eğitim için yeterli usul ve kurallara)  vakıf Adıgeyden bir grup gönderip bu işi çözmek gerektiğini onlara söyledim. Kendi gençlerini de Mıyekuape, Nalçik, Çerkeske göndererek okutup gerekli eğitimi aldırmalarının, bu iş için zorunluluğunun altını da çizdim. Aile içinde Adıgabzeye ihtiyaçları kalmamış. Bunu ortadan kaldırabilmeleri için, bu sorunun çözümü- dili korumak için sadece gönüllü ve istekli olanların çabaları değil, devlet bütçeli-destekli olarak kitaplar basmalarının, okullar açmalarının en önemli şeyler olduğunun da altını konuşmamda çizdim. İşyerlerinde çalışanlarının Çerkesceyi bilip kullanmalarının faydası geleceğini belirttim, söylediklerimi ilgi ile dinlediler.

Ali-İhsan Naje Xasenin thamatesi, en samimi, kendini vererek Adıgabze için çabalayanlardan. 'Adıgabze Sözlük' diye bir ufak kitapta hazırlayıp basmış. Konuşma olanağı-imkanını kaybetmek istemiyorlar bunun peşindeler. 'Biz Kril harflerinin okullarda okutulmasının gerekli olduğunu anlıyoruz ve  bunu bir kenara itmiyoruz, ama şimdilik adıgabzeyi tamamen elimizden kaybetmemek için artık hiç bilmeyenler için, bize en kolayı, en iyisi Latindir' diyorlar.

Çok, çok kaygılanıp gece gündüz internetteler, dil kaygısı başlarının üzerinde. Kendi bakış açılarını söylüyor onları kabul etmemizi istiyorlar. Ama dilin en çok ihtiyacı olansa bilimsel kökleri olan çalışmalar ve dili konuşmaktır.

- Kabartaye'den gidenler Adıgabzenin korunması konusunda ne gibi görüşlere sahipler?

- Kabartayeden 8 kişi gelmişti. Büyük yazarları Çışeko Alim'in 100. doğumyıldönümü konulu sunumlar yaptılar. İlgi çekici şeyler sundular. Çerkes çocuklar için hazırlanmış çizgi filim izlettirdiler. Gruplarında yer alan Hatejıko Valeri konuştu, Adıgabze eğitiminin sekteye uğramaması için  kril harflerinin daha iyi olduğunu, birbirimizle gidişmemiz ve gençlerimizin birbirlerini tanıması gerektiğini söyledi. Adıge geleneğine uygun olarak gelirken bahsıme de getirmişlerdi, bardaklarda sunarak, dudaklarımıza götürüp Tanrıya yakartıp yudumlattırdılar. Konferansta Kabartay ve Ç'eh diyalekteleri ile konuşuldu.

- Yurdışındakiler kendileri ne gibi şeyler söylediler?

-Türkiyeden Nepsevu Zekeriya, Hatko Şevki (Türkiyeden İsraile gidip yerleşmiş) güzel konuştular.

Nepsevu Zekeriya dünyadaki bütün adıgelerin bir toprağı ve bir devletimiz olduğunun O'nun da Rusya olduğunu bilmeleri gerekir dedi. 'Tarihimizi yeterince bilmezlerse, tüm bu uğraşlarımız boşunadır'da dedi.

Eğitimi ile aklıyla uzaklara ulaştığı belli olan Jılaho Halid (40 yaşlarında) doktora tezi yazıyor. Huaj Fahrininn konuşması da güzel kurgulanmıştı. Dünya Çerkes Birliğinin kurucularında Hollandalı ünlü Hatko Recep'te gelmişti, dille alakalı konularda ayrıntılı konuştu.

Günümüzde Türkiyede çalışmakta olan Haçemiz Mire, Dole Ruzanna, Şhalaho Susanna Adıgabze eğitiminde karşılaştıkları sorunlara değindiler. Okuttukları gruplardaki 32 kişiden sadece dördünün çerkes olduğunu söylediler. Evet,  böylesi bir durum üzüntü verici, Ama anlamakta gerekir bu ilk uyanış ilk başlangıç.

- Dünya Adıge konferansında amaçlananlar çalışma günlerinde yeterince belirtildi mi, öne çıktı mı, Adıge düşüncesi bir kök buldu mu?

- Söylenmesi gereken Adıgabze konulu Dünya Adıge Konferansı karşılıklı itişme-sert karşı duruşlar olmadan,  hoşgörünün ses bulduğu bir şekilde gerçekleştirildi. Konferansı sunan kişi Adıgeyden gelmiş olan televizyon habercisi Ğuçetl Susan'dı. Meşbaşe ve Kuyeko'nun şiirlerinden adıgabze ve adıgeler ile alakalı olanlarından okudu, davranış ve hareketleri ile oradakilerin beğenisini çekti, onları çok memnun etti.

Çoğulcul Demokratik bir yeni bir parti kurmuşlar. Yöneticisi yurtdışındaki Adıgelerden, orada yaşayan Meretıko Kaplan yaklaşık 50 yaşlarında.

Parti, Adıge partisiymiş, Adıgelerin özgürlükleri için dava güderken Rusyaya problem olmayacaklarını belirtti. Jıleko Kemal  parti başkan yardımcısı, konuşmasında çözülmesine çaba sarfettikleri en önemli  şeyin Adıgelerin birliğinin yeniden inşaası olduğunun altını çizdi.

Konferans saat gibi, anlaşı ve karşılıklı saygının hakim olduğu şekilde gerçekleşti, bizden çok memnun kaldılar. Koca adamlar adıgağeye uygun geleneklerle bizleri karşıladılar. Hukukçu avukat Yeşe İslam'ın yanında kaldık, bizi konuk etti. Bulunduğumuz yerde, onların arasında huzur ve rahat bularak Adıgabzenin korunması konuları hakkında görüştük.

-Batırbıy anlamlı milli bir olayı bize aktardığın için teşekkürler.

- Bende size teşekkür ediyorum.

MAMIRIKO Nuriyet

Çeviri; AÇUMIJ Hilmi