Çerkesler’in Soçi Olimpiyatı sırasında dünyanın dikkatini 1864 yılındaki soykırıma çekmeyi başarmasına ve Suriye’deki soydaşlarının Kuzey Kafkasya’ya gelmelerine izin verilmesi ısrarlarına kızan Moskova iki ayaklı bir strateji benimsedi.
Paul Goble,25 Temmuz 2014
Çerkesler’in Soçi Olimpiyatı sırasında dünyanın dikkatini 1864 yılındaki soykırıma çekmeyi başarmasına ve Suriye’deki soydaşlarının Kuzey Kafkasya’ya gelmelerine izin verilmesi ısrarlarına kızan Moskova iki ayaklı bir strateji benimsedi.
Bir yandan Rus medyası Moskova’ya karşı Çerkesleri eleştiriyor. Ama bu eleştiriler dikkatleri daha fazla Çerkeslerin üzerine çektiği için ters etki yaratıyor.
Diğer yandan Moskova sessizce Çerkesleri zayıflatmak istiyor : Çerkesleri sorun olmaktan çıkararak beşinci kola dönüştürmek amacıyla Çerkes örgütlerinin arasını açıyor. Bunu kendi denetimi altında güvenilir gruplar oluşturarak yapıyor.
Bu faaliyetleri izlemek zor olsa da sonuçlar ortada. Moskova yanlısı örgütler diğer Çerkes örgütlerinin toplumu temsil etmediğini söyleyecek konuma geldiler.
Bunun bir örneği Dünya Çerkes Birliği başkanı Hauti Sohrokov’un yaptığı açıklama. Sohrokov
“’Çerkes Sorununun’ Rusya’nın dünyadaki konumunu ilerleteceğini ve ülke için bir problem oluşturmadığını” söyledi (gorchakovfund.ru/news/12068/).
Sohrokov’a göre Çerkesler dünyada “elliden fazla ülkede” yaşıyor ve her birinde önemli rollere sahipler. Sohrokov sözlerine şöyle devam ediyor : “Kültürel, tarihsel ve siyasal değerlerimizin yardımıyla dünyada etkili olmalı ve Rusya yanlısı bir tavır geliştirmeliyiz. Çünkü Çerkesler Rusya halkıdır”.
Dünya Çerkes Birliği (DÇB) 1991 yılında kuruldu. Kuzey Kafkasya’daki Çerkes cumhuriyetleri, Moskova, Krasnodar Kray, Türkiye, Ürdün, Suriye, İsrail, Avrupa ile ABD’nin California ve New Jersey eyaletlerinde şubeleri var. Örgüt Ukrayna gibi krizlerde ve uzun vadede Moskova’ya yardım edecek potansiyele sahip.
DÇB başkanına göre “Örgütün ’öncelikli görevleri’ Çerkes halkının kültürel ve manevi mirasının korunması ve geliştirilmesi ; halklar arasında barış ve uyumun savunulması ; Çerkes diasporasının yaşadığı ülkelerde Rusya-yanlısı trendin tesisi ; Rusya ve dışarıdaki kültürel, entelektüel ve ekonomik potansiyelin Rusya Federasyonu’nun çıkarları doğrultusunda kullanılmasıdır”.
Sohrokov DÇB’nin Suriyeli Çerkesler’in dönüşüyle de ilgilendiğinin altını çiziyor ; Rusya Federasyonu’nu “Suriye’de barış çabaları” ve 1.000 Suriyeli Çerkes’in anayurda dönmesine izin verdiği için övüyor.
Sohrokov’a göre bazı Çerkesler 1864’de yaşananın soykırım olduğuna inansalar bile “çağdaş Çerkes toplumu Kafkas savaşının Çarlık Rusyası’nın politikalarının bir sonucu olduğunun bilincinde ve Adiğeler’in (Çerkesler) yaşadığı trajedinin sorumluluğunu bugünkü Rusya’ya yüklemiyor”.
Sohrokov’a göre tarihin objektif bir üslupla tartışılmasına ihtiyaç var ve bu Rusya’da zaten yapılıyor. Bunun sonucu olarak “Adiğeler Ruslar ve içinde yaşadıkları diğer halklarla ortak bir dil yakalıyorlar”. Sohrokov sözlerini mevcut Rusya hükümetine hoş gelecek sözlerle bitiriyor.
“Adiğe halkının kaderinin serinkanlı değerlendirilmesi atalarımızın 500 yıl önce seçtiği şu yolun önemini teyit ediyor: hayatını Rusya ile birlikte inşa etmek ve onunla beraber gelişmek”.
Çeviri : Dr. Ömer Aytek Kurmel