Çerkesya Yurtseverleri Adnan Khuade İçin Uluslararası İnsan Hakları Örgütlerine Başvurdu



Çerkesya Yurtseverleri, Rusya’nın Adnan Khuade’ye yönelik hukuk dışı uygulamaları nedeniyle önde gelen uluslararası insan hakları örgütlerine başvurdu.

Bu örgütler; Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme Örgütü, İnsan Hakları Vakfı ve Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH)’dur.

Başvuru metni aşağıdadır.  

İlgi: Rusya’nın Çerkes İnsan Hakları Aktivisti Adnan Khuade’ye Yönelik Hukuk Dışı Uygulamaları

Kamuoyunun bildiği gibi aralarında FSB’nin de olduğu Rusya güvenlik güçleri Adnan Khuade’ye yönelik sistematik bir taciz kampanyası yürütüyorlar. Anayurduna dönüş yaparak Maykop kentinde yaşamakta olan mağdur, Çerkes halkının insan ve azınlık haklarını savunan kamusal bir figürdür. Adnan Khuade aleyhine sürekli dava açılıyor, mağdur alıkonuyor. Khuade’nin mücadelesinden vazgeçirilmek istendiği çok açık. Mağdur tüketici haklarının ihlali gibi düzmece suçlamalar bahane edilerek taciz ediliyor.

Adnan Khuade Çerkes Soykırım ve Sürgününün 152. yıldönümü olan 21 Mayıs 2016 günü öncesinde gözaltına alındı. Gerekçe eski bir trafik cezası ve kırmızı ışıkta geçtiği iddiasıydı. Oysa Finlandiya’dan gelmiş olan ve olay anında mağdurun yanında bulunan misafirleri bunun doğru olmadığını söylüyorlar. Khuade’nin arabası 5 Mayıs 2016’da trafik polisi tarafından durduruldu. Kısa sürede olay yerine sekiz polis arabası geldi. Mağdur gözaltına alındı. 6 Mayıs 2016 günü 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Ne var ki FSB’nin asıl amacı Khuade’yi polise rüşvet teklif etmekle suçlamak. Bu suçun cezası 15 güne ek olarak en az altı ay hapistir.

Adnan Khuade siyasi sebeplerle daha önce de alıkondu ve ceza aldı. Bunlardan biri Çerkesya’nın tarihi başkenti Soçi’de düzenlenen Kış Olimpiyatlarının protesto edildiği gösterileriydi. Aralarında Khuade’nin de bulunduğu Çerkes aktivistler alıkonmuştu   (https://www.hrw.org/news/2013/12/18/russia-new-harassment-olympic-critics). 

Bir başka düzmece suçlama 15 Aralık 2015 günü yaşandı. FSB mensupları tüketici haklarına uyulup uyulmadığını tetkik etme gerekçesiyle Adnan Khuade’nin halı mağazasına geldiler. Khuade, kızı ve bir mağaza çalışanına şiddet uygulamalarına karşın bu üç kişiden şiddet gördüklerini iddia ettiler. Mahkeme her üçünü de hapis cezasına çarptırdı.

Bu uygulamaların maksadı Çerkes Soykırımı, Sürgünü ve Sorununu tanıtmaya yönelik çalışma yapanları yıldırmaktır. 

Nitekim Rusya Federasyonu’na bağlı Adigey Cumhuriyeti’nin resmi yayın organı Sovyetskaya Adige,  2 Şubat 2016 günü Adnan Khuade’yi hedef almıştır (http://советская-адыгея.рф/index.php/bezopasnost/6064-po-kovrovoj-dorozhke-vrazhdy). “Kırmızı Halı Üzerinde Husumet” başlıklı makalede Khuade’nin işyeri kastedilmiştir. Yazıda Batılı ülkeler, Jamestown Vakfı, Paul Goble, Paul Henze ve Siyonizm’in talimatı üzerine Ukrayna, Polonya, Estonya, Moldova ve Letonya’ya “Çerkes Soykırımının” tanınması için başvurulduğu iddia edilmiştir. Resmi kaynaklar Adnan Khuade’yi Rusya’nın düşmanı ilan etmişlerdir. 

Adnan Khuade “Çerkes Sorununa” ilişkin düşüncelerini barışsever bir üslupla yasal kanallardan dile getirmesine karşılık tacize, tehdide ve baskıya maruz bırakılmıştır. 

Rusya’nın Çerkes politikasına muhalefet ettiği için hukuk dışı yollardan tutuklanmıştır. Tüm iddialar iftiraya dayanmaktadır.

Uygulamaların insan haklarına aykırı olduğu ortadadır. Adnan Khuade için ciddi biçimde kaygılıyız. 

Adnan Khuade dosyasını tarafınıza sunuyoruz. Konuya ilgi göstermenizi rica ediyoruz. 

“Çerkes Sorununa” ilişkin özet yazıyı aşağıda okuyabilirsiniz.

Saygılarımızla. 

Çerkesya Yurtseverleri 

Sivil Toplum Örgütü 

***

Çerkes Sorununun Özeti:

Çerkes (Adige) halkına yönelik soykırım 18. ve 19. yüzyıllarda Rusya imparatorluğunun Çerkesya’yı istilası esnasında yaşandı. Çerkes halkının büyük kısmı katledilirken hayatta kalanlar sürgün edildiler. Bu Rusya İmparatorluğu tarafından planlanmış sistematik bir eylemdi. Sürgün sırasında yüzbinlerce insan hayatını kaybetti. Rusya resmi makamlarının dediği gibi “Rusya İmparatorluğunun Çerkeslere değil, topraklarına ihtiyacı vardı”.

Sürgün 1864 sonrasında farklı biçimlerde devam etti. Tarihi yurdunda kalabilmiş bir avuç Çerkesi de terk ettirmek için tüm baskı yöntemlerine başvuruldu. Bu konuda arşiv belgeleri gibi yayınlanmış tanıklıklar da mevcuttur.

Bugün Çerkes (Adige) nüfusunun sadece onda birine karşılık gelen 700.000 kişi tarihi Çerkesya sınırlarının çok altındaki toprak parçalarında dağınık ve bölünmüş olarak yaşıyor. Tek bir ulus olan Çerkesler Sovyet rejimi ve ardılı Rusya Federasyonu tarafından birbirinden kopuk halde, farklı siyasi ve idari adacıklarda, farklı milliyetlermiş gibi, farklı isimlerle yaşamaya mahkum edildiler.

Çerkes nüfusunun yüzde doksanı Soykırım ve Sürgünün sonucu olarak elli ülkeye dağılmış halde anayurdu dışında yaşıyor. Sürgündeki Çerkesler temel bir insan hakkı olan “yerli halkın kendi ülkesiyle temas halinde yaşaması” ilkesinden yoksun bırakılıyorlar. Rusya Federasyonu insani gerekçelerle bile olsa Çerkesler’in anayurtlarına dönmelerine izin vermiyor. Moskova Suriye iç savaşında iki ateş arasında kalan ve anayurtlarına dönmek için her zorluğa göğüs geren Çerkesler’in acısına duyarsız kalmaya devam ediyor.

Çeviri: Dr. Ömer Aytek Kurmel