Orhan Cemal
Bugün Timur Kuaşev’in doğum günü... Yaşasaydı 27 yaşını dolduracaktı.*
Kafkasyalı tanınmış gazeteci Timur Kuaşev 1 Ağustos 2014 sabahı Nalçik yakınlarında ölü bulundu. Üzerinde spor kıyafetleri vardı. Güvenlik güçlerinin ilk açıklaması “koşu esnasında kalbi dayanamadı” şeklinde oldu.
Ancak ailesi, cesedi gördüklerinde koltuk altında, yerel adli tıp uzmanlarının görmediği veya görmek istemediği enjeksiyon izini fark etti. Olay basına yansıdı ve toplumun baskısıyla gazetecinin öldürülmesi olayıyla ilgili adli soruşturma başlatıldı. Tepki güçlü olduğu için Kabardey-Balkar Devlet Başkanı Yuri Kokov soruşturmayı kontrolüne almak zorunda kaldı. Aynı şekilde RF Başsavcılığı da bu davayla özel olarak ilgilenileceği açıklamasında bulundu.
Cinayetten yaklaşık 5 ay sonra Timur’un meslektaşı Orhan Cemal soruşturmanın ne aşamada olduğunu araştırdı.
Kaybolduğu gün
Timur Kuaşev 31 Temmuz'da kayboldu. O günün akşamında Balkar drama tiyatrosundaki Tartüf piyesinin galasına gitmeyi planladığı biliniyordu. Bu tiyatronun aktristi olan annesinden, kendisi ve uzun yıllardır tanıdığı bir çift için bilet almasını rica etti.
15:00 sıralarında Timur’un arkadaşları telefonla galaya gelemeyeceklerini bildirdi. Ancak bu onun planını etkilemedi. Annesiyle birlikte evden çıkmaya karar verdiyse de oyunda rol alacak annesinin ısrarı üzerine gecikti. (“Akşam yemeği yemedin, yemek ye, oyun başlamadan yetişirsin”).
18:30’da annesi oğluna telefon açtı, Timur’un ne giyeceğini konuştular. 19:00’da oyun başladı. Annesi mola sırasında Timur’un gelmediğini fark etti ama telefonunu ancak ikinci bölümün sonunda açtı ve 21:20’de oğlundan gelen cevapsız aramayı gördü. Cevapsız çağrının üzerinden sadece on dakika geçmişti. Kendisi aradığında ise Timur’dan cevap alamadı.
22:00’da eve geldi. Kapı kapalıydı, Timur evde değildi, ışık açıktı, telefon kanepenin üzerindeydi. Üstünkörü bir bakışla oğlunun ev kıyafetiyle çıktığını anladı. Ertesi sabah aramaya başladılar ve saat 10.00’da Timur’un anne-babası ceset teşhisi için çağrıldı.
Önemli bir detay: Üzerinde evin anahtarı yoktu.
Önemli bir detay daha: Dairenin incelenmesi esnasında notebook ve cep telefonu alındı, fakat hiç bir elektronik bilgi bulunamadı.
Binanın bahçesinde bulunan çocuklar, Timur’un karanlıkta evden çıktığını, yanlarından geçtiğini, kendisini bahçe girişinde bekleyen biriyle selamlaştığını ve birlikte gittiklerini söylediler. Çocuklar bekleyen kişiyi karanlıktan dolayı iyi göremedi.
Enjeksiyon izini -incelemeyi yürütenler başlangıçta itiraf etmek istemedi- Timur Kuaşev’in babası tespit etti. İlk inceleme Timur’a ne enjekte edildiğini açıklığa kavuşturmadı, ikinci inceleme halen tamamlanamadı.
İhtimaller
Timur Kuaşev muhalifti. Yazılarında sıkça yönetim ve güvenlik organlarının eylemlerini eleştirdi. İstihbarat hizmetinin kontrolünde olan anonim blog kavkazpress’te doğrudan tehdit edildi. Tehdit üzerine Kuaşev, Kabardey-Balkar İçişleri Bakanı Sergey Vasilev’e dilekçe yazdı. Dilekçeye herhangi bir cevap alamadı.
Timur Kuaşev defalarca Soçi Olimpiyatları bağlamında Moskova yönetiminin çok hassas olduğu Çerkes Meselesini gündeme getirdi. Diğer taraftan bu durum Rus milliyetçilerini de kızdırdı. Öldürülmesinden bir yıl önce evlerinin kapısına, “Vani’den Timur’a” notuyla sahte patlayıcı bırakıldı.
Soruşturma, ‘direnişçilerle’ bağlantılı bir suçlu yaratmaya çalıştı. Bunun için uygun bağlantılar bulunamadı. Sadece bir ‘kız kardeş’ ile yazışma vardı. Radikal kız önce Timur’dan yardım istiyor, istediğini alamayınca da gazeteciyi tehdit etmeye başlıyordu. Fakat bu olayda tehdit eden kız direnişçilere değil ‘içişleri çalışanı amcasına’ güveniyordu.
Bir süre sonra Timur’un eczanelerde üretilen sentetik uyuşturucu ticareti konusunu araştırdığı için cezalandırıldığı söylentileri dolaştı. Bu söylentileri doğrulayacak deliller bulunamadı.
Soruşturma hakkında
Timur Kuaşev cinayeti sorgu hakimleri Albert Hagahov ve Artu Bahov’un kontrolünde. Elbette soruşturma bitinceye kadar onların hangi olasılığa yoğunlaşacağını tahmin etmek zor.
Ancak elimizdeki bilgilerden açıkça anlaşılan bir şey var: Kuaşev tanıdığı ve güvendiği (evin önünde selamlaştı ve birlikte çıktılar) biriyle görüşmek için çıktı. Bu görüşme için tiyatroya gitmekten vazgeçti. Halbuki oyundan yarım saat önce annesiyle ne giyeceğini konuştu. Dolayısıyla görüşme 18:30-19:00 arasında kararlaştırıldı.
Anlaşılan o ki, Timur bu görüşmenin uzun süremeyeceğini düşündü. (Işık açıktı, telefonunu evde bırakmıştı, evden tişört, şort ve spor ayakkabılarıyla çıkmıştı). Görüşme, annesini son aradığı 21:20’den önce gerçekleşmedi.
Timur ve onu bahçede bekleyen kişinin bir şekilde randevulaşmış olmaları gerekiyordu. Kuaşev’in telefonunda yapılan arama analizi herhangi bir ipucu vermedi. Demek ki, internet üzerinden irtibat kuruldu.
Öğrendiğim kadarıyla Kuaşev gerçekten biriyle facebooktan konuştu, ama soruşturma bu konuşmaya ulaşamadı. Bu gerçekten garip görünüyor ve inanmak oldukça zor.
Kauşev çıkarken kapıyı kilitledi ama evin anahtarları üzerinde bulunamadı. Akıllarda soru işaretleri beliriyor. Cinayet kalp kriziyle kamufle edildi. Anahtarların üzerinde bulunmaması şüphe uyandırıcı. Ayrıca gazetecinin evinde tek bir flash bellek bulunamadı. Bu durumun tek bir izahı olabilir. Görülen o ki, katil anahtarları aldı ve tüm dosyaları almak için daireye girdi. Hemen burada soruşturma organlarına bir soru soralım: Cesedin bulunduğu ertesi gün neden daktiloskopi uzmanları dairede bir çalışma yapmadı? Parmak izi aramak akıllarına gelmedi mi?
Tüm bunlara, sorgu hakimlerinin sorularını ‘formalite icabı’ olarak niteleyen görgü tanıklarının izlenimlerini de eklersek. Enjeksiyon olayı kabul edildikten sonra bile yetkililer Timur’un sağlığıyla ilgili bilgileri vurguluyorlarsa, ortaya şöyle tablo çıkıyor: Kuaşev cinayetinin bilinçli olarak üzeri örtülmeye çalışılıyor, Kafkasya’daki tüm gazeteci cinayetlerinde olduğu gibi…
*Yazı 23 Aralık 2014 tarihinde Kavpolit'te yayınlandı.