Moskova Silahlı Kuvvetler Merkez Müzesi’nde açılan yeni bir sergi Rus yetkililerin iki klasik tezine meydan okuyor. Birincisi, Sovyet toplum mühendislerinin ayrıştırmasına karşılık sergi Çerkesler’in tek halk olduğunu ortaya koyuyor
Paul Goble, 15 Ekim 2015
Moskova Silahlı Kuvvetler Merkez Müzesi’nde açılan yeni bir sergi Rus yetkililerin iki klasik tezine meydan okuyor. Birincisi, Sovyet toplum mühendislerinin ayrıştırmasına karşılık sergi Çerkesler’in tek halk olduğunu ortaya koyuyor. İkincisi, Ruslar’ın sulandırma çabalarına rağmen Çerkesler askeri geleneklerini muhafaza ediyor.
Bu kazanımlar çok önemli. Moskova Çerkesler’in dört kimlik halinde ayrışmasını mutlak doğru olarak sunardı. Sergi bu tezin geçersiz olduğunu gözler önüne seriyor. Tek Çerkes devleti taleplerini güçlendiriyor.
Rusya Çerkesler’in mücadele ruhunu tanıdığını teyit ediyor. Gerek anayurttaki yarım milyondan fazla, gerek dışarıda yaşayan beş milyon Çerkes hesaba katılmak zorunda.
Sergi dün açıldı. “Adığeler: Şövalyeler, Atlılar, Savaşçılar” adını taşıyor. 2014 yılında Adigey ve Kabardey-Balkar ulusal müzeleri sergiye ev sahipliği yapmış. Sergi 12 Aralık’a dek açık kalacak (kavkaz-uzel.ru/articles/270659/).
Kavkaz-Uzel haberine göre “’Adığe’ kimliği Çerkes, Adigeyli, Kabardey ve Şapsığları kapsıyor. Bu gruplar Adigey, Kabardey-Balkar, Karaçay-Çerkes ve Krasnodar Kray’da yaşıyor”.
Küratörler ziyaretçilere “savaşçıların ve şövalyelerin onurunun Adığeler (Çerkesler) tarafından yaşatılmaya devam edildiğini” bilgisini veriyor.
Askeri geleneğin kayıp yanları ve yitik sanatlar hayata döndürülmeye çalışılıyor. Özellikle atçılık ve silah yapımı büyük ilgi görüyor.
Kabardey-Balkar Beşeri Bilimler İnceleme Enstitüsü çalışanı Barasbi Bğajnokov,yaşlılara saygı geleneğinin son 150 yıllık dönüşüm sürecine rağmen yaşatıldığına dikkat çekiyor.
Bjajnokov “her şey bir ölçüde korundu denebilir. Kültür kaybolmadı” diyor.
Adigey Uluslararası Bilimler Akademisi’nden Samir Khotko’ya göre Çerkesler askeri geçmişlerine ilgi duyuyor ve “yok oluşun kenarına gelmiş bazı meslekleri” canlandırıyorlar.
Sergilenen objeleri görmek için linki tıklayınız:
Çeviri: Dr. Ömer Aytek Kurmel